Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

nisannn* Tarafından Yapılan Yorumlar

14.11.2008

Romanın esas kızı athena, geleneklerinin ağırlığı altında ezilen annesi tarafından romanya'da terk edilir ve lübnanlı zengin bir aile tarafından evlat edinilir. ne var ki lübnan'da savaş çıkar ve londra'ya göç ederler. üniversitede, ileride çocuğunun babası olacak adamla tanışır. iki genç türlü zorluklarla mücade eder ve ailelere rağmen evlenirler, ancak evlilikleri modern yaşamın değişimlerine uzun süre dayanamayarak sona erer. artık kendisi de bir anne olan athena, onu dünyaya getireni düşünmeden duramaz ve romanya'dan, terk edildiği ülkeden, annesini aramaya başlar. annesi bir çingenedir ve ismi lilian'dır. athena annesi tarafından nasıl terk edilebildiğini anlamaya çalışır. keşfedecekleriyle, hayatının akışı ve çevresi bütünüyle değişecektir.

paulo coelho biraz şaşırtmıştır bendenizi. çok daha öğretici, akıcı bir kitap bekliyordum ondan, ama hac ve zahirden sonra içten içe biliyordum bu tarz bir kitabın gelmekte olduğunu.yine de okuyun, kendi kararınızı kendiniz verin derim. en azından hayatta "hiçbir şey yapmadan durmak" eyleminin zorluğu hakkında bilgi edinmiş olursunuz...
14.11.2008

Çağdaş Yunan Edebiyatı ile ilgili girişimlerim nedense hep başarısız oldu.Belki seçimlerim yanlıştı belki beklentilerim fazlaydı bilemiyorum.Zira ataları hala üniversitelerce araştırılan eserler yazan,romancılığa ilk adımı atan bir milletin edebiyat alanında iddialı olmasını beklemek şaşırtıcı olmasa gerek.
Ancak bu kitabı olsa da olur olmasada olur tarzında bir okuma deneyimi olarak ifade edebilirim.Başkahramanın tutarsızlıkları,kitabın süpriz gibi görünen yavan bir sonla bitmesi ve kitabın ismiyle hala kitap arasında kuramadığım bağlantısızlık bunların nedenini oluşturuyor :(
14.11.2008

Eski istanbulda hiyel (mühendislik )ilmine gönül vermiş yada onun cazibesine bir şekilde kapılmış insanlar ,onların icatları ve bu icatlar uğruna dönen dolaplar anlatılmakta.
tabiki arada felsefe yapılmıyorda değil zira ihsan oktay anar, aslen filozof, ve her cümlesinin altında bir anlam aranmalı..
Çizimler bizzat daha önceki romanlardan tanıdığımız Uzun İhsan Efendi (tanıyanlar bilirler) yapılmış.Çizimlere dakikalarca bakıp dalmanız mümkün.
Ayrıca Kitapta müthiş isimler uydurulmuş yine, passakal (pascal), gailevi (galileo), tahtelbahir ve hatta mercan dede. Calud'un hikayesi ise evlere şenlik. kesinlikle her İhsan Oktay Anar kitabı gibi okunmaya değer.
14.11.2008

68'lilere adanmış bir ağıt. Belki de 12 MARTI anlatan en güzel, en etkileyici roman...
1960 darbesi arifesinde erzurum'da başlıyor firuzan’in romanı. emine’nin işkence sırasında sayıkladıkları, aklından geçirdikleri çocukluğunun geçtiği erzurum’dan başlıyor ve 12 mart ertesine kadar geliyor. sadece ailesinin hikayesi değil, bir kaç sayfada anlatılmış göz yaşartıcı etkisi olan o kadar çok isim, hayat hikayesi var ki kitapta, okurken sürekli şimdi geldiğimiz durumu düşünmeden edemiyor insan. o günden bugüne geçen bir kaç kuşakta ne kadar geriye gitti ğimizi, ne kadar bencilleştiğimizi, ne kadar değiştiğimizi, oniki mart’dan on iki eylüle ve ertesinde de bazen açık açık bazen kapalı süregiden şiddetin bıraktığı hasarı, inançsızlığı, geridonülmezliği. yeniden kırkyedililer gibi bir kuşağin çıkmasının ne kadar zaman alacağını, ki kırkyedililerin çocuklarından çıkmadığına göre, belki onların torunlarından yani bizim çocuklarımızdan, saflığından güç alan, benzer bir dünyayı memleketini değiştirebilme inancının mümkün olup olmadığını…
yazarın anlatım gücü öylesine yüksektir ki, temmuz'un ortasında erzurum'un bembeyaz ayazında kalmış gibi hissedip titreyebilir, işkence odasında iç sesinizle kendi kendinize dayanma gücü vermeye çalışırken bulabilirsiniz kendinizi.
Okurken zorlanacaksınız belki ama yine de bu gerçek serüvene dalmaya değer diye düşünüyorum..
14.11.2008

Ortalama bir okuyucunun bir kaç saatte okuyup bitireceği , sonu tahmin edilebilir ancak yine de bir şekilde devam edilebilir kısa roman.
Konu orjinal değil ancak anlatım başarılı...