E-Dergi

Jean C. Grange daha evel ülkemizde yayınlanan kitaplarını okumuş bir okur olarak bu kitap beni çok fazla etkilemedi. Çünkü nefes nefese okunan kitabları olduğunuda bilince okadarda kayda değer bir eser değil. Fakat bir yönü bize şunu gösteriyor ki
istedikleri kadar bizim ülkemize gelip ziyaret etmiş olsunlar batılıların gözünde biz hala belli kalıpların dışına çıkamıyoruz birde bu romanda bir siyasi görüşün sempatizanlarının simgesi oldukca kötü bir şekilde kullanılmış tabi yazarın kafasındaki kurmacasıdırda Türkiyede yada Avrupada hiçbir Türk üstüne kurt postu giyipde vahşi cinayetler işlemez ama hasta avrupalı kafası öyle çalışmıyor

Burak Turna bu kitapta hala daha ilk kitabın rüzgarıyle yazmaya devam ediyor. Açıkcası akıcı ve rahat okunur bir kitap olmakla beraber İlk kitabın yarattığı etkiden oldukca uzak bir kitap tabi kitab iyi bir kurmaca . Kitabı okurken insan mutemadiyen kendisine acaba bu anlatılanlar çok mu imkansız ,
bu günün dünyasının siyasi yapısında bahsi geçen ülkelerin yükselen konumda olduğunu düşünülürse okadar da imkansız değil gibi. Şöyle bir arkaya yaslanıp düşününce Çin bugünün üretim deviş dünyanın en büyük ekonomilerinden, Türkiye bölgesine model teşkil edecek çok borcu olan ve büyümeye devam eden bir ülke, Hindistan yazılım proğramları üzerine dünyanın en iyi ülkesi insan bunları gözünün önüne getirince niye olmasın diye düşünmedsen edemiyor

Clıve Cussler yıllardır New York Timesin en çok satanlar listesinden inmemiş Amerikanın en iyi yazarlarından biridir. Ayrıca kurduğu NUMA adıbdaki teşkilatta uzun yıllardır bir çok araştırmayı yapıp bir çok batık ve Amerikan tarihinde çok önemli olan batıkların bulunmasında aktif olarak görev almıştır. Hatta şu anda aklıma ilk gelen Amerikan iç savaşında kullanılmış olan ilk savaş deniz altısı Huntleyide Numa bulmuştur. Bununla birlikte National Ceografi de yayınlanan deniz avcılar adlı bir belgeseldede olduklarını hatırlıyorum. Ayrıca Clıve Cussler Çok başarılı Roman karakterleri ve roman ortamlarını yaratmış ve bu kurguları daha ileriye taşıyabilmiş bir yazardır ve tabikide roman yazarken bu artılarını kullanmakta. Ayrıca denizi, arkelojiyi ve macerayı seven her kesi bir anda alıp giden bir yazar. Bu Romandada yazar arkeolojik bir buluşun ardından insandaki güce yönelişi ve Hırıstiyan ve İslamı yan yana getiriyor. Oldukça sürükleyici bir roman.

Osman Aysu romanlarındaki kurgular genellikle basıldığı yıllın şartlarına uygun anlatımları sade fakat gerçekcidir hiç bir romanında gereksiz anlatım ve tarifler yada gereksiz okuyucuyu bunaltan uzun detaylar yoktur. Şans eseri bu romanda bügün için çok geçerli olabileçek bir kurgu ile yazılmış ve politikanın dolambaçlı ve hain pusularla dolu sahnesinde doğru dürüst bir insan olarak çıkmamnın zorluklarını bir anlamda anlatmakta . Fakat romanın finali bütün bu kurguya ve anlatıma inat okuyana sanki biraz aceleye gelmiş yada çabuk toparlanmak adına sanki bir şeyler eksik kalmış hissi uyandırmakta.

Osman Aysu bütün eserlerinde okuyucuyu bıktırmayan uzun tasfirlere girmeyen sade bir dil kullanır. Bu kitabındada yazar hem dil olarak hemde anlatım olarak yazar okuyucuyu yavaş yavaş kavrarken dozundaki anlatımlada bence okuyucuyu fet ediyor. Hatta kendinizi okadar kaptırıyorsunuzki romanın finalinde hiç beklenmeyen bir sonla karşılaşılıyor ve bu final insanı şaşkınlık içinde bırakıyor