E-Dergi

O kadar tatlı, o kadar naif bir kitap ki.. Çok geç okuyabildiğim için pişmanım. 1,5 saatte okudum ve o 1,5 saat boyunca yüzümde gülümseme eksik olmadı. Artık gökyüzüne her baktığımda koyun o çiçeği yemiş midir diye düşünüp gülümseyeceğim ...

Yiğit Okur'a bu kitapla başlamak istedim. Kitabı okumaya ilk başladığımda nedense Kafka'nın bir kitabını okuyormuş hissine kapıldım. Anlatılan konu Kafka'nın bazı kitaplarında olduğu gibi çok basit gibi aslında ama Yazar kitapta başkahramanın eşyaya, hayata bakış açısını ; bu bakış açısını oluşturan bir patron ve özellikle bir kadın (anne) figürünü ve finalde başkahramanın kadına duyduğu hasreti ve nefreti birlikte yaşamasını o kadar güzel işlemiş ki kalemine hayran kaldım. Kitapta beni sıkan tek şey bazı metinlerin kitapta birkaç sayfada tekrarlanmış olması. Bunun dışında her şey yerli yerinde. Bu güzel duygu/düşüncelerin darısı diğer Yiğit Okur kitaplarına. Bu yazarı okumaya devam edeceğim..

Kitapta başkahraman ve hikayeyi anlatan Tolgonay'ın sürekli .... diye düşündüm ama söyleyemedim, işte böyle düşündüm fakat söyleyemedim cümle kalıbından sıkılsam da Cengiz Aytmatov'a bu kitapla başladım, onu bu kitapla tanıdım ve kesinlikle devamını getireceğim. Yazarın ruh tahlilleri, yerinde ve abartılı olmayan betimlemeleri ve işlediği savaşın arka perdesi konusu çok hoşuma gitti. Bir Ana'nın, bir kadının acılara boyun eğmemesi ve güçlü karakteri etkileyiciydi. Aslında bu bize çok uzak olmayan bir Anadolu Kadını figürü. Kitap fiyat olarak da uygun. O yüzden alınız ve okuyunuz..

Kitapta bulunan yazım yanlışları ara ara sinirlerimi bozsa da kitap hem çok basit bir dille yazıldığı için okuması kolay hem olay örgüsü ilgi çekici hem de herkesin de yorumlarda belirttiği gibi çok ilgi çekici bir sonla bitmiş. Bilim kurgu okumaya teşvik edici nitelikte. Tavsiye ederim..

Ermiş kitabının devamı. Tek bir kitap bile olabilirlerdi. Aynı hazzı bu kitapta da var. Bir oturuşta bitirilebilir. Altı çizilesi cümleler var