Toplam yorum: 3.088.827
Bu ayki yorum: 8.515

E-Dergi

Erdem Demirkol Tarafından Yapılan Yorumlar

24.05.2003

Bay Pipo, MİT'in gayrı resmi tarihi olarak adlandırılıyor. Ancak kitabın iki araştırmacı-gazeteci tarafından titizlikle yazılmış olması onun tüm cumhuriyet tarihine değinmesini sağlamış. Zaten böylesine hassas ve kapsamlı olan bir konu tarihi süreç içinde dönem olaylarından soyutlanarak anlatılamazdı.

Yazarların olayları hikayeleştirmesi ve bir kahraman etrafında kurgulaması kitabın etkisini ve anlaşılabilirliğini arttırması yanında, akıcılığını da sağlamış. Türkiye'ye, yakın tarihimize ve MİT'e ilgi duyan herkesin zevkle okuyacağı bir kitap. Olayların arkasındaki, resmi sebeplerin ardındaki gerçekleri merak edenlere.
23.05.2003

11 eylül'ü tehlikeli gerçekleriyle okurlarına anlatma cesaretini gösteren nadir yazarlardan Fehmi Koru. Yüzyılın en büyük terör olayı. Dünya artık eskisi gibi olmayacak. Bu kadar derin etkiler yaratan bir olay ardında onlarca soru işaerti bıraktı. Bize anlatılanlar, dünya kamuoyuna anlatılanlar doğru mu? Hiç de inandırıcı değil bütün olanlar. Bu şüphelerin hepsini güçlü delilleriyle biraraya getiren, bir başvuru kaynağı olacak bir kitap. Kitap Fehmi Koru'nun konuyla ilgili köşe yazılarının derlenmesiyle ortaya çıkmış. Sıcağı sıcağına, olayların içinden bir anlatıma sahip bu yüzden.

Bu eserle birlikte dünyadaki değişimleri, komploları görüyorsunuz. Gelecekle ilgili fikirler yürütmeye başlamanın ve dünyayının göründüğü gibi olmadığını anlamanın zamanı gelmedi mi sizce de.
23.05.2003

Tüm türler içinde yüzyılın en çok okunan kitabı olmasına şaşmamak gerek. Yüzüklerin Efendisi'nde gerçek bir dünya ile karşılaşacaksınız. Hiç görmediğiniz, varlığını bilmediğinizbir dünya. O kadar ki o dünyayı gerçekten varmış gibi yaşayacaksınız. Tolkien'deki hayal gücünün bu güne kadar ki en gelişmiş hayal dünyası olduğunu kabul etmek gerekir. Öyle ki bu kitapta yarttığı dünyayı en ince ayrıntısına kadar planlamıştır. O dünyayı, çizilen haritaları görmeden anlamak oldukça güçtür. Çözmesi zevk veren bir bulmacadır Yüzüklerin Efendisi. Çözdükçe iştahınız kabarır, hikayenin akıntısına kapılırsınız. Okurken zamanın nasıl geçtiği anlamazsınız. Bu yüzden serinin ikinci ve üçüncü kitaplarının çıkmasını nasıl bir sabırsızlıkla beklediğimi hatırlıyorum. Kİtaptaki felsefi mesajı da unutmamak gerek. İnsanların çeşitli özelliklerini değişik türlerde birbirinden ayıran yazar, insan denen muammayı bir nebze anlamamıza yardımcı olmuştur. Elflerin iyiliği ve güzelliği, orkların nefreti ve kötülüğü, Hobbitlerin saflığı ve masumiyeti, insanların kibirleri ve şanları. Aslında bütün bunlar birleşince gerçek insan ortaya çıkacaktır. Birçok yönüyle ilk ve tek olan bu kitabı mutlaka okumalısınız.
23.05.2003

Tolstoy çağları etkileyen bir yazar olduğunu ortaya koyduğu eserlerle göstermiştir. Eserlerinde doğru olanı yakalama çabasını okuyucularına da aşılar. Onu farklı kılan tüm insanlara en etkili yolla evransel olanı anlatabilmesidir. Bana göre İnsan Ne İle Yaşar, onun en güzel eseridir. Bu hikayede insan dünyada olma gayesini anlayacak. Bu hikaye okuyucunun hayat felsefesini, hayata bakışını değiştirecektir. Kapalı gözlerin açılmasını sağlayacaktır. Anlatımı, kurgusu ve mesajı bakımından üst düzey bir eseri okuduğunuzu göreceksiniz.
23.05.2003

Okuyucu Simyacı'da, çağdaş dünyada kendini kaybolan benliğini bulacak. Kitap tam olarak insan için yazılmış. Bu bakımdan dünyanın her yerinde rekor sayıda okuyucu buldu ve büyük başarı elde etti. İnsanın hayatında gözle görülür değişiklikler meydana getirecek nasihatler bulunuyor. Mistik tarzıyla okuyucuyu ilk andan itibaren etkisi altına alan kitap mutlu sonla bittiği halde insanı karışık duygular içinde bırakıp derinden etkileyen nadir kitaplardan. Fakat onun bu büyüsü, Türk okuyucusunun aslında çok da yabancısı olmadığı bir kaynaktan geliyor. Kitabın iskeletini oluşturan hikaye Mevlana'nın Mesnevi'sinden çalıntıdır. Tabi kendi değerlerimizi bilmeyen bir toplum olarak çok yeni ve çok şaşırtıcı bir şey ile karşılaşmış gibi hissetmemiz ve yazarı gözümüzde büyütmemiz normaldir. Oysa tarihimizde bunun gibi birçok örnek bulunuyor. Sİmyacı ve benzeri eserlerden önce özümüzdeki, tarihimizdeki değerleri keşfetmemiz daha doğru olacaktır. Böylece yeni bir şeyle karşılaştığımızda daha az şok olacağımız kanaatindeyim. Bizim olana biraz daha sahip çıkma dilekleriyle.