E-Dergi

Kitapta aborjinlerin telepati yöntemiyle birbirleriyle iletişim sağlaması çok ilgimi çekti.Ve Morgan...O öğrendikçe siz de öğreniyorsunuz.Beni en çom etkileyen şey ise doğadan alınan en ufak bir şeyin dahi kullanıldıktan sonra tekrar doğaya geri verilmesi.Bu felsefe gerçekten beni büyüledi.Yüzlerce yıl sadece tüketerek orda yaşasalardı ellerinde birşey kalmazdı.Şu anda bizim küresel ısınmaya,çölleşmeye mahkum ettiğimiz dünya gibi olurdu.Okuduktan sonra doğaya karşı ne kadar acımasızmışım diyorsunuz.Elinizdekilerin kıymetini anlıyorsunuz.

Yakup Kadri bu romanında sade olduğu kadar da etkileyici ve akıcı bir dil kullanmıştır.Kitabı okurken olaylara mğdahele etmeye çalıştığımı farkettim; "hadi yaz bitir şu romanı" diye seslendim ona zor anlarında.Orda yaşadığı aşk...Okadar güzel anlatılmış ki.Romanda kendinize mutlaka bir yer buluyorsunuz.Ve kurtuluş Savaşı yıllarına şahit oluyorsunuz.Yaşanmış onca acıya...Kadınlara yapılan tecavüzler,yakılan yıkılan köyler...Ve de kitabın sonu...Biraz hüzün bırakıyor geride o kadar...

Kitap hakkında çok şey söylenebilir.Çünkü herkes için mutlaka birşey ifade edebilecek türde bir kitap.Kimisi için çok sıkıcı kimisi için akıcı kimisi için konu sade kimisi içinse yeterli olabilir.En azından ben şunu anladım ki.Tarih derslerinde anlatıldığı kadar kolay olmamış halkın direnişi."Kuvayi Milliye birlikleri seferber olup bizi düşmandan kurtadılar" dediklerinde artık bunun bu cümlenin söylenişi kadar basit bir iş olmadığını bileceğim.O zamanlar düşman ülkelerinin bayraklarıyla kendi ülkesinde onları karşılayan insanlarımızın neden böyle yaptığını bir nebze olsun anlayabileceğim.Padişahların Kuvayi Milliye'nin hareketlerini engellemeye çalıştığıyla ilgili bazı bölümlere inanmak istemedim.Daha çok padişahların buna mecbur kaldığı için öyle davrandıklarını düşünüyorum ve benim bu düşüncemin kitapta daha ağırlıklı olarak yer almasını isterdim.

Kesinlikle kitabı okurken kendinizi birden o hasta çocuğun yerinde oturuyor buluyorsunuz.Sanki o hastanede olan sizsiniz de biri sizin romanınızı yazıyormuş gibi geliyor.Kesinlikle çok etkileyici bir kitap.Sadece okunması değil incelenmesi de gerekir.Çocuğun psikolojisini harika ve sade bir anlatımla işlemiş ve de akıcı.Kitap bittiğinde inanmak istemiyorsunuz bittiğine.Ben yıllar önce okudum bu kitabı ama hala dün okumuş gibi aklımdadır.Beni o kadar etkilemeyi başarmıştır yani.

Cengiz Aytmatov'un okuduğum tüm kitaplarını çok beğenmiştim zaten ama Gün olur Asra Bedel'in yeri bende çok farklı.Ben ismiyle bu kadar uyumlu bir kitaba daha rastlamadım.Kitabın ismine ilk baktığımda "Acaba ne demek istiyor ?" demiştim.Okuyunca ne kadar da doğru olduğunu anladım.Kitapta anlatılan efsaneler ve mankurt olaylarını bilmemiz gerekir diye düşünüyorum.Okuyunca çok şey kazanabileceğimiz bir kitap."Bana bir kitap tavsiye eder misin" dediklerinde verdiğim ilk cevaplardan biri , Gün Olur Asra Bedel !