E-Dergi

Christy Brown'un kendi yaşadığı gerçek hayatını anlatıyor.Christy,doğuştan beyin felçli birisi.Küçükken okumayı,yazmayı,resim yapmayı annesi öğretir ve Christy bunların hepsini sol ayağı ile yapabilir sadece.Birbirine bağlı güzel bir aile öyküsü aynı zamanda.Christy'nin azmini ve heyecanını okurken gözlerim doldu.Herkes dışarıda çocuklarla oynarken Christy'nin hissettikleri çok üzücü.Bu kitabıda sol ayağı ile daktiloda yazdı...Muhteşem bir eser.Kesinlikle tavsiye ediyorum.Ayrıca ikinci kitabını okumak içinde sabırsızlanıyorum.

Serinin 5.'inci kitabıda bitmiş bulunmakta.Cerrah,Çırak,Günahkar,İkiz Bedenler'den sonra gelen Siliniş ayrı bir güzeldi.Konusuna gelince;Jane Rizzoli,doğum yapmak için hastaneye gider ve kendini rehine alınlış insanların yanında bulur.İsimsiz bir kadın,morga ceset olarak getirilir.Maura Isles ceset torbasından ses geldiğini duyar ve bakmak için ceset torbasına yaklaşır.Ceset torbasını açtığında unutamıyacağı korku yaşar,çünkü ceset gözlerini açar.Kadın hemen hastaneye yetiştirilir ve bu kadın herkesin korkulu rüyası olur...Bu kitapta muhteşemdi diğerleri gibi.Kesinlikle tavsiye ediyorum.Büyük bir heyecanla okudum...

Jane Andersen,doğduğu şehiri terk edip başka bir şehirde Bankacı olarak yaşamaktadır.Bir gün gelen bir haberle bütün hayatı değişir.Doğduğu şehirdeki teyzesinden bir Kitabevi miras kalmıştır.Bu kitabevinde teyzesinin sırları vardır.Mavi Kuş Kitabevi...Jane bu sırları çözmeye başladıkça ortaya gerçekler çıkar...Kitap genelde teyzenin arkadaşıyla mektuplaşmaları ile ilerliyor.Jane bu mektupları okuyarak,her mektupta diğer bir ipucuna geçiyor.Sarah Jio'nun diğer kitaplarında olduğu gibi,geçmiş ve gelecek bir arada.Bu hikayeyide beğenerek okudum.Tavsiye ediyorum.Kitaptan bir alıntı;"Hepimize tek bir hayat verildi.Bizim görevimiz onu faydalı,güzel ve doyurucu kılmak.Istırap çekeceğimiz,nefret edeceğimiz şeyleri yapmanın bir anlamı yok.Sonunda bize tahammülümüz için ödül falan verilmeyecek.Geride sadece harcanmış bir hayat kalacak..."

Ben hiç bukadar enteresan,bukadar güzel ve bukadar şaşırdığım bir hikaye okumadım.Muhteşem,muhteşem,muhteşem...Ahmet ve Mehmet ikiz kardeşler ve 10 yaşlarında anne ve babalarını kaza sonucu kaybediyorlar.İkiside Mühendis oluyor.Bir gün Arzu adında bir kadının cinayet sonucu öldürülmesiyle birlikte Gazeteci bir kız olayı soruşturmak için Ahmet'in yanına geliyor.Ahmet kardeşi Mehmet'in hikayesini anlatıyor Gazeteci kıza...Bu yazdıklarım kitabın konusu ama bunların hepside hikaye olabilir smile ifade simgesi Sonunda şok etkisi yaratacak bir konu sizi bekliyor.Resmen beynim yandı ve gözlerim şaşkınlıktan ne kadar açıldı bilmiyorum diyebilirim.Şiddetle ve şiddetle tavsiye ediyorum.

.Kitap iki yıl arasında geçiyor.1901 yılında kuyumcu zengini olan soylu bir ailenin gelini olan Isabella Winterbourne,eşi ve arkadaşları ile birlikte bir deniz kazası geçirir.Bulundukları gemi batar ve kurtulan bir tek Isabella'dır,ama bunu kimse bilmez.Diğeri ise 2011 yılında doğup büyüdüğü yere yirmi yıl sonra gelen Libby Slater'dir.Yirmi yıldır kız kardeşi ile küs olan Libby yıllar sonra kaçtığı yere dönüp gerçeklerle yüzleşir.Bukadar yıl farkı olmasına rağmen,iki kadının ortak noktası Deniz Feneri Koyu'dur...Bebek bilekliğine dikkat okurken aklınızda tutun bence ...Güzel bir hikayeydi.Kır Çiçeği Tepesi kadar bunu da zevkle okudum.Son sayfalara yaklaştıkça elimden bırakamadım.Ve son sayfasını okurken yüzümde bir gülümseme vardı smile ifade simgesi Tavsiye ederim.