Toplam yorum: 3.089.112
Bu ayki yorum: 8.801

E-Dergi

Kadir Emiroğlu Tarafından Yapılan Yorumlar

02.06.2008

Divan edebiyatını daha iyi anlamayı ve tanımayı sağlayacak bir sözlük. Çoğunluğu Arapça ve Farsçadan geçmiş mazmunlar, terkipler ve deyimler, kelime anlamları dışında, hangi edebî sanatı içerdikleri yönünden de değerlendirilmiş. Çok iyi bir kaynak.
02.06.2008

Türk yazın tarihinin ön önemli eserlerinden biri olan Yaban, edebî değerinin yanında Cumhuriyet'in fikirsel yapısını yansıtması açısından da değerli bir eserdir.

Edebiyatımızın hiç kuşkusuz en başarılı yazarlarından olan Reşat Nuri Güntekin tarafından da uzunca bir önsözle değerlendirilen bu önemli misyonuyla Yaban, Yakup Kadri'yi ölümsüzleştiren eserdir.
02.06.2008

Kurtuluş Savaşı sürecinin fikirsel geri planında etkin rol oynamış yazarlardan Halide Edip Adıvar'ın klasikleşmiş romanı. Birinci Dünya Savaşı ve Millî Mücadele dönemlerinde Türk kadınının tarihî rolünden hareket eden, yazınımızın ilk feminist kalemi Halide Edip, aydınlanmacı bir kadın öğretmenin Anadolu'daki görevini, bura halkının Kuva-yı Millîye hareketine bakışını ve eski rejim yanlılarıyla işgal destekçilerinin bağnaz, yıkıcı tutumlarını anlatıyor.
02.06.2008

Birçok yayınevi tarafından basılan Ömer Seyfettin külliyatının Bilge Yayınevi'nce hazırlanan ciltlerinden biri. Ömer Seyfettin'in Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecinde yaşanan olaylara dair hikâyelerini ihtiva ediyor. Kitaba ismini veren Bomba öyküsü Türk edebiyatının bir dönemine konu, içerik, dil ve üslûp bakımından kaynaklık edebilecek bir örneği teşkil ediyor.
02.06.2008

Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarına Ankara merkezli Millî Mücadele cephesinden bakan yayınlara karşın, konuyu imparatorluğun içinden, İstanbul'dan değerlendiren yayınların eksikliği ciddi biçimde kendini gösteriyordu. Murat Bardakçı'nın Şahbaba isimli geniş çaplı araştırması, bu alandaki eksikliği tek başına kapatacak kadar detaylı bir çerçeve açtı. Osmanlı başkentinin son dönem siyasi yapısı, çöküşün hanedan içinde yarattığı büyük yıkım, son padişah Vahideddin'in imparatorluğun çöküşü ve Anadolu'da başlayan Millî Mücadele karşısındaki tutumu, hiçbir şaibeye yer vermeyecek biçimde, yansız, belgelere dayalı olarak, birincil kaynaklar üzerinden değerlendiriliyor. İfadeye hürriyet tanıyan bir bakış açısından hareketle yorum yalnızca okuyucuya bırakılıyor ve araştırmacı bu konudaki tavrını kitabın başında açıkça belirtiyor.

Fazla irdelenememiş, üzerinde konuşulup tartışılamamış bir konunun yarattığı eksiklikle, birçok detayı ulusal hafızadan "sürgün" edilmiş bir mesele, yakın tarihimizin büyük gediklerinden biri bu araştırmayla kapatılıyor.