E-Dergi

Çağdaş edebiyatımızın en lirik seslerinden biri Birhan Keskin. Şiirlerinde çok güçlü bir duygu yoğunluğunun yanında, katı bir gerçekliği de hissettirmeyi başarıyor. Bu gerçeklik, ayrılığı, baskıyı, dışlanmayı, hasreti barındırıyor. Bunları bir söz ustasının allı pullu terkipleri olmaktan çok çok öteye taşıyarak insani boyutuyla açıkça sunuyor. İşte Kim Bağışlayacak Beni de şairin bu yönünün çok yansıtan bir kitap. Okurken “işte benim duygularım” dedirtecek kadar içten ve aşina.

Çağdaş Türk edebiyatının en başarılı isimlerinden Murathan Mungan’ın çok güzel bir kitabı. Kitap, her biri ayrı şehirde geçen ve her birinin kahramanı bir kadın olan on altı öyküden oluşuyor. Çok farklı kadın tipleri, farklı maceralar ve farklı şehirler, “kadın” kimliği çevresinde birbirini adeta tamamlayarak işleniyor. Yazarın usta dili ve güçlü anlatımı, bu zengin çerçevenin içini başarıyla dolduruyor.

Milan Kundera’nın en beğenilen romanlarından biri. Fakat Türk okuyucular için bu roman adeta bir işkence. Bunca beğenilen bir kitabın çok basit olduğunu düşünmek yanlış olur; sanırım sorun çeviriden kaynaklanıyor. Cümlelerde bir akıcılık, sanatsallık yok. Sanki sadece teknik olarak çevrilmiş, yansıttığı duygularla ilgilenilmemiş gibi bir his yaratıyor. Sanırım çevirmen cümleleri noksansız ve hatasız Türkçeye çevirmiş fakat bir sanat eserinde orijinal dilinde hissedilen duygu yükünü çevirdiği dile de aktaracak edebî bilgi ve donanımdan yoksun olduğu için, çevirisi kuru bir “profesyonellik”ten öteye geçememiş. Kitabı orijinal dilinden okuma şansı olanlara öyle yapmalarını tavsiye ederim. Benim gibi Türkçe çevirisini okumak zorunda olanlara ise hiç başlamamalarını öneririm.

Türk şiirine güçlü bir ses katmış olan, Cemal Süreya’nın bütün şiirlerinin toplandığı kitap. Diğer birçok örnek gibi bu da Yapı kredi Yayınları’nın emeğiyle oluşturulmuş. Cemal Süreya, şiire farklı bir ses getirmiş şair. Şiirleri, İkinci Yeni’nin alabildiğine boş vermiş karmaşıklığından nispeten daha uzak. Bu farklı şairi tanımak isteyenler ya da zaten tanıyıp sevenler için değerli bir kitap.

İhsan Oktay Anar’ın son romanı. Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlü dönemlerinde musikî çevrelerinde yaşanan olayları konu alan kitap, renkli karakterler, şaşırtıcı olaylar ve zengin bir kültürel birikime ait detayları ihtiva ediyor. Zekice kurgulanmış olay örgüsü ve akıcı diliyle bir çırpıda okunacak bir eser.