E-Dergi

Kitap,genel anlamda genç bir adamın evli bir kadına olan ihtiraslı aşkını anlatıyor.Kitap betimlemeler açısından oldukça ilgi çekiciydi.Yazar aşkının saflığını tarif ederken neredeyse sayfalar dolusu tasvir kullanmış.Bundan dolayı olsa gerek zaman zaman kitaptaki akıcılık kaybolmuş.İnsan hikayenin bütününe hakim olamıyor.Eğer ki acele etmez ve kitabı anlamak için gerekli zamanı harcarsanız karşılığını mutlaka alırsınız.

Son Padişah Sultan Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan ile son Halife Abdülmecid Efendi’nin oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi’nin ilk çocuğu Neslişah Sultan’ın görkemli hayatı, hem Osmanlı İmparatorluğu’nun fırtınalı son günlerine tanık ediyor okuru, hem de Cumhuriyet’in kuruluşuna;
Kitabın en önemli özelliğiyse bence şu: bizde, Osmanlı Hanedanı’nın bir mensubuyla konuşularak yazılmış biyografi bildiğim kadarıyla yoktu. “Neslişah” bir ilk.

ZEZE: Küçük yaşta okuma yazma öğrenen,yaramaz bir çocuk.Aile sevgisinden mahrum bırakılmış ve sürekli dayak yemiştir.
Çocukların çocuk olduğu unutulmayıp gereken ilgiyi ve şefkati göstermenin önemi vurgulanmış kitapta.

Romanın hüzünlü hikayesi, bir Kürt köyünde yaşayan Pembe’nin evlenip önce İstanbul’a sonra Londra’ya göç etmesi ve sonra kurduğu üç çocuklu ailesi üzerinden, İstanbul’da ve Londra’daki göçmenlerin hayatını gözlemleme fırsatı veriyor.
Kitabı en iyi anlatan cümle, “En çok en sevdiklerimizi incitiriz”

Alevilik-Sünnilik, Türk’ün Türk’le, Müslüman’ın Müslüman’la sırf iktidar çatışması yüzünden karşı karşıya gelmesi… Çaldıran Ovası‘nın kardeş kanına bulanması. Aşk, dostluk, şiir, kardeşlik… Tarihin pençe pençe, kılıç kılıca çatışması romanda İskender Pala’nın üslubuyla anlatılıyor.Okumak isteyenlere tavsiye ederim.