E-Dergi

Evet konu gerçekten ilgi çekiciydi. Efsanelerin dinlenmesinin hoş bir tarafının olmasından kaynaklı olabilir. Fakat iki tane efsaneye olayları bağlamak için yazar biraz zoraki bağlamlara gitmiş. Yani sanki her olayı o efsanelere bağlamak zorundaymış gibi bir izlenim verdi bana. Bu da yazarı konu içinde sınırlamış. Evet kolay okunan, anlaşılır ve ilgi çekici bir hikaye. Fakat bazı bölümlerde konu tekrarı ve zoraki bağlamayı hissedeceksiniz. Sonunda da yazar şaşırtmayı başarmış.

Yaşamı anlamlı kılan nedir? Delilik belki de kabul edilen tanımının dışında bir şeydir? Coelho, bu soruların yanıtını bir psikiyatri kliniğinde birden fazla karakter üzerinden anlatarak veriyor. Psikolojik olarak sarsarken sosyolojik olarak da düşündürüyor. Her yeni günün mucize olduğunu söylüyor ve yaşamanın ilhamını aktarıyor. Çok güzeldi, çok.

Bir Türkçe Öğretmeni adayı olarak Ahmet Mithat Efendiyi severek okur ve okutmaya çabalarım. O dönemin toplumsal,ahlaki ve insan tiplemesini ayna gibi yansıtır. Edebiyatımızın Yazı Makinesi bu eserinde bizi Yeniçeriliğin bozulmaya başladığı bir devre yani 1826 yılının hemen öncesine sürüklüyor. Yalın bir şekilde toplumsal olayı aktarırken bazı yerlerde tebessüm bazı yerlerde de bilgilendirici aktarımlar yapıyor. Birkaç saatinizi alacak kadar ince ama etkili bir eserdi.

Zülfü Livaneli'nin, beni en çok etkileyen eser diyerek methetmesi üzerine merak ederek aldığım bir kitap oldu. Çok sade,akıcı ve samimi bir olayı yansıtan eser baş karakterle birlikte sizi koca bir okyanusun ta ortasındaki bir yaşam mücadesine sürüklüyor. Öyle ki yanındaymışsınız hissi veriyor. 1 günde biten çerez ama sıcacık bir roman.

Şermin Yaşar sosyal medyada takip ettiğim bir yazar. Öyküleri ve yazıları beni her zaman içine çekip sarmalar. Bu eserinde de birbirinden güzel öyküler var. En sevdiğim kitaba da ismini veren Deli Tarla öyküsü oldu.Sayın Yaşar hep yazsın,hep okuyalım.