E-Dergi

Bu denli harika bir antoloji beklemiyordum. ÇMB'nin Angyra isimli (ütopik) öyküsüne hayran kaldığımı öncelikli olarak belirteyim. Yerli bilimkurgunun bu kadar güçlü olduğunu keşke önceden keşfetseydim. 18 öykünün 18'i de beklenmedik düzeyde muazzam ve Bilimkurgu Kulübü devasa bir saygıyı hak ediyor. Umarım yine aynı ortaklıkla benzer bir derleme yaparlar diye ümit ediyorum.

Ayrıntı'nın da bilimkurgu dizisi yapmasına ve diziye Ursula teyze ile röportaj yaptıkları bir yayını da dahil etmeleri beni acayip hislere gark etti. Kitap bildiğimiz Ursula Le Guin hikayelerinden oluşuyor; sosyokültürel eleştirel altmetne sahip merak uyandıran ve kafa açan kurgular... Umarım Ayrıntı bu diziye devam eder.

Her insanın muhakkak okuması, hatta okullarda okutulması gereken muazzam bir sürükleyiciliğe sahip tam bir klasik. Umarım İthaki, Garden On The Moon için de bir girişimde bulunmuştur. Son olarak; seni unutmayacağız Pierre Boulle.

Sürekli meraklandırıp ürperten, asıl parazitin de biz insanlar olduğunu belleten sağlam bir alt metne sahip nadir kitaplardandır.

Okuduğum ilk bilimkurgu eseriydi. Yeri ve damağımda kalan tadı hâlâ apayrıdır. Ancak kitabın büyük bir kısmını oluşturan, Zaman Yolcusu'nun o uzun monologunda neden sürekli çift tırnakla başlayan ama çift tırnakla bitmeyen hatta bölüm sonunda bile bu dikkat dağıtıcı, haz baltalayıcı hatayı yaptıkları bir paragraf düzenini tercih ettiklerine anlam veremiyorum. Sinir bozucuydu, sanki bir diyalogdaymış gibi her paragraf başında sürekli yenilenen çift tırnaklarla dikkat toplamaya çalışarak okumak. Neden İthaki, neden?