E-Dergi

Ben daha önce kişisel gelişim veya benzer kitaplardan hiç böyle etkilendim, daha öncekiler hiç böyle sarmadı beni. Nedenini ben de bilemiyorum ama o kadar kapıldım, o kadar keyif aldım ki özellikle bu kitabın neredeyse her satırını çizdim, dönüp tekrar tekrar okuyorum. Yazarın 3. kitabını aldım aslında seriyi en sondan başa takip ettim ama onu da sabırsızlıkla bekliyordum. Elime dün ulaştı ama heyecanla, sabırsızlıkla bekledim. Onunla ilgili de yorumlarımı mutlaka yazacağım. Akıcı, mantıklı, uygulanabilir, anlaşılır, motive edici, destek verici, daha bir sürü şey sayabilirim. Okursanız pişman olmayacaksınız. Fiyatı da gayet uygun. Bilinç

Kişisel gelişim ile zayıflama sürecini benim açımdan gayet başarılı bir şekilde birbirine bağlamış ki psikologumun bir seansta bana "bugün, fiziksel tüm rahatsızlıklarımızın kökeni psikolojimizden kaynaklandığını, grip dahi olsan mutlaka ruh olarak zayıf bir anımızda virüse yakalandığımızı bilim göstermiştir" ifadesiyle aslında tüm fiziksel süreçlerin ruhsal değişiklikler, dalgalanmalarla ilgili olduğu gerçeğini çok eğlenceli bir yolla, en büyük hobimle, rengarenk bir kitapla yineledim. Çok keyifli, akıcı ve akılda kalıcı. Belki benziyordur kişisel gelişim kitaplarına ama ben farklı, eğlenceli ve kadınsı buldum. Aslında cinsiyet ayrımı yok, her insana hitaben yazılmış ama nedense bana çok kadınsı, cicili bicili, yeni bir başlangıç yapmak, yeni yılda yeni kararlar almak için çok isabetli geldi. Neredeyse her satırın altını renkli kalemlerle çizdim, rengarenk ayraçlar yapıştırdım ve daha da keyifli hale getirdim. Bitirdim ve devamında yazarın "Tek Suçlu Beyniniz" kitabına başlayacağım.

İşime, sahip olduklarıma bir kere daha sıkı sıkı bağlandım, minnet duydum. İnsanlar bir lokma ekmek, bir yudum sevgi ve bir aile için ne savaşlar veriyor, ne yollardan geçiyor da bana altın tepside sunulmuş tüm imkanlar nasıl beni yoruyor, bunaltıp tüketiyor! Kendime kızdım, her cümlede sirkelendim, her biri tam da beklediğim, duymak istediğim sözcüklerle kurulmuştu. Sayın Ayşenur Yazıcı, yaşadığım acıların da sahip olduklarımın da aslında birer lütuf, nimet olduğunu bana iyiden iyiye gösterdi hem de ne tatlı, ne gerçek bir dille.

Derinden etkilendim. Dışarıdan bakarak yapılan eleştirilerin, yakıştırmaların olayların iç yüzünü öğrenince nasıl da acımasız olduğunu bir kez daha anladım. Aşk gerçekten üstün, önünde diz çökülecek bir duygu. Tüm bilinenleri, tüm tabuları yıkacak kadar güçlü ve haklı bir duygu. Elde olmayan ve her şeyi ama her şeyi makul kılan, imkansızı olduran sarsıcı, hatta yok edici bazen de... Sevgili Ayhan Aydan; ne güzel yürek varmış sende, ne güzelmiş sevgin, saygın... Aşk böyledir, budur işte!

Bu ayraçlar çok güzel. Keyifle kullanıyorum, hatta biraz yukarıda bırakıp kitabın arasından görünmesini sağlıyorum. Çok güzel duruyor. Daha önce kitap temalısını almıştım ama kaybettim ve tekrar aldım ama bu defa yanına bir diğer çeşidini de ekledim.