Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

yazmasevgisi Tarafından Yapılan Yorumlar

17.02.2008

Bu kitapta, Tolstoy gibi edebiyat dünyasına adını altın harflerle yazdırmış dev bir yazarın, Hz.Muhammet’in hadislerinden yaptığı derlemeleri inceleme fırsatı bulabilirsiniz.Özellikle bu büyük insanın yaşadığı dönem düşünülürse, neden Tolstoy’un bu derlemeleri gizleyerek o yıllarda yayımlamadığı çok kolay anlaşılabilir.Herşeye cesaretle meydan okuyan, yaşam denizinin hırçın dalgalarıyla bir o yana bir bu yana savrulan hayatını, elleri arasında tutmaya çabalayan ve yaşadığı toplumun şartları ve bilinç düzeyine rağmen, en son din olan İslamiyetin temsil edildiği “müslümanlık” olgusunu derin düşünceler sonucu keşfedip, kendisine yol gösterici olarak seçmiş çok özel bir kişinin satırları arasında gezinmek gerçekten de çok güzel..Bütün dikkatlerin üzerinde toplandığı, toplumu etkileyen bir insanın, yaşadığı dönemin toplumuna açıklaması halinde o dönemde büyük çalkantılar yaratacak derlemeler bunlar.. Kitabın en etkileyici ve hüzünlü yanı ise, Tolstoy gibi dev bir yazarın fırtınalarla geçen bir hayatın ardından, sefalet içinde tek başına bir tren istasyonunda ebedi aleme intikali..Okunmaya değer, çok özel bir kitap..Bir solukta okuyacaksınız…

17.02.2008

Paulo Coelho’yu severek okuyan ve tarzına alışmış olan okuyucuları için gerçekten sıra dışı bir kitap..Ana tema olarak “Cinsellik” seçilmiş.Bir hayat kadınının yaşamı içinde yer alan arayışlar, çelişkiler, keşifler, umut ve umutsuzluklar akıcı bir şekilde dile getirilmiş.Ancak Coelho’yu daha önceden hiç okumamış olanlar ve yazarın felsefesini ve edebi tarzını ilk defa okuyup öğrenmek ve anlamak isteyenler için yanıltıcı olabileceğinden yazarın önerilebilecek en son kitabı denilebilir.Her ne kadar “On Bir Dakika” da dünyevi zevklerin ruhsal olgunluk basamaklarından biri olduğu pek çok kısımda ifade edilse de, yazarın içsel yolculuklara atıfta bulunduğu “Hac” ve “Simyacı” başta olmak üzere çok daha güzel kitapları var.Bu nedenle eğer Coelho’yu bir yakınınıza tanıtmak ve sevdirmek istiyorsanız,o kişiye okuması için ilk olarak bu kitabı önermek gibi bir yanlışlık yapmayın lütfen..
17.02.2008



“Athena” adlı bir kadının ruhsal açıdan gelişme yolunu seçerken, zaman ilerledikçe kendisine ve çevresine farkında olarak veya olmayarak zarar vermesi ve bu esnada yaşananlar çok net bir dille anlatılmış bu kitapta..Yaşamın içindeki pek çok gerçeği yansıtan özel bir kitap okumak istiyorsanız bu kitap tam size göre..Ayrıca Paulo Coelho’nun ayrı bir yazım tekniğini kullandığı oldukça farklı bir edebi eser.Sanki kelimeler arasına gizlenmiş bir belgeseli seyreder gibi oluyorsunuz kitabı okurken.Kitabın baş kahramanı olan “Athena” nın etrafında dönen olaylar, ruhsal iniş çıkışları ve çevresiyle etkileşimi onu az veya çok tanıyan veya onunla karşılaşmış olan kişilerin ağzından aktarılıyor okuyucuya.İşin ilginç yanı, bu aktarım tarzının daha sonra roman tarzıyla bütünleştirilmiş olması..En önemlisi de, seçilen konunun bugün dünya genelindeki kitlelerin yarasına parmak basması..Kişisel gelişim, kendini aşma ve ruhsal olgunluğa erişme güdüsü gibi kavramlar yayıldıkça, kendini
bilir kişi ilan etmiş,yakın ve uzak çevresini de buna inandırmış çok sayıda hırslı, acımasız ve iktidar tutkunu kişi, başkalarının iradesini esareti altına alma cesaretini gösterir hale gelip, tertemiz yürekleri sömürme yoluna gittiğinden, bu kitap belki de böyle bir konuyu ucundan kıyısından dile getirmiş ve gündeme taşımış oluyor..Yazarın en son kaleme aldığı eser olması nedeniyle okunması ve değerlendirilmesi gereken bir kitap diye düşünüyorum..
17.02.2008

Paulo Coelho’nun bu kitabında, daha çok yaşlıların yaşadığı uzaklardaki
bir köyde geçiyor olaylar. Böyle bir yerde yaşayan tek genç kadın olan “Chantal” adlı bir kadının ve köy halkının, köye gelen bir yabancının iyi ve kötü kavramlarını ortama taşımasıyla birlikte hayatlarının değişmesi konu olarak seçilmiş.İyi ve kötünün yaşam sahnesindeki mücadelesinde hangisinin galip geleceğinden çok, bu mücadelede yaşananların adım adım sanki bir film sahnesinde canlandırılıyormuşçasına canlı, akıcı ve bir o kadar da içsel yolculuğa gönderimler yapılarak ifade edilmesi gerçekten de hayranlık uyandırıcı.Usta bir kalemin hangi konu olursa olsun okuyucusunu etkileyebileceğinin açık bir göstergesi bu kitap…

04.02.2008

Paulo Coelho'nun bütün kitaplarında kullandığı edebi üslup ve dilindeki akıcılık çoğu zaman seçilen konuların önüne geçiyor denilebilir.Bunu ZAHİR adlı kitabında çok daha fazla hissettirdiğini ifade etmekte yarar var.Konu itibariyle, kaybolan eşini arayan ve bu esnada ruhsal yolculuğunu adım adım sürdüren bir adamı baz alan kitapta, en sıradan görülen şeylerin nasıl oluyor da böylesine can alıcı bir şekilde ortaya koyulabildiğine şaşırıyor ve hayran kalıyorsunuz. Kitabın baskı kalitesi ve yayınevinin gösterdiği her türlü özen açısından da mutlaka okunması gerektiğini içtenlikle söyleyebilirim. yazmasevgisi