E-Dergi

İnsanlığın ve kültürün devamının köklere bağlı kalındığı müddetçe sürebileceğinin bilincinde olan Aytmatov eserlerinde daima Manas Destanı'nı arka plana almıştır. Beyaz gemi de köklere bağlılığın önemini açıkça vurgulayan, mutlaka okunması gereken çarpıcı bir eser.

Peyami Safa'nın en ünlü eserlerinden 9. Hariciye Koğuşu, yazarın çocukluğundan, çocukluğunda kolundan geçirdiği hastalıktan ve hastalığının tedavisi esnasında çektiği ıztıraplardan gerçekçi izler bulabileceğiniz başarılı bir romandır. Yazar kolundaki hastalığı, romandaki kahramanının bacağında çıkartmıştır. Romanın bana en ilginç gelen özelliklerinden biri de bu romanın kahramanının edebiyatımızdaki ilk (ve benim bildiğim kadarıyla tek) isimsiz kahraman oluşudur. Romanın kısa oluşu ve sonuçsuz kalışı ise okuyucuda Safa'nın, kitabın giriş kısmını yazdıktan sonra tam asıl konuya girecekken romanın yarım kaldığı izlenimini uyandırıyor. Türk edebiyatının en ilginç ve en çarpıcı eserlerinden olan 9. Hariciye Koğuşu'nu kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.

Halide Edip'in en meşhur romanı olan Sinekli Bakkal, aynı zamanda yazarın en başarılı eserlerindendir de. Adıvar'ın önce İngilizce olarak yazdığı ve "Clown and the Daughter(Soytarı ve Kızı)adını verdiği bu kitap, daha sonra yine Adıvar tarafından "Sinekli Bakkal" adıyla Türkçe'ye çevrilmiştir. Orijinal adından da anlaşılacağı üzre hikaye Osmanlı'nın son dönemlerinde yaşayan bir soytarının ve kızının hikayesini içermektedir. Bu roman aynı zamanda Tanzimat Dönemi Türk edebiyatında Doğu-Batı karşılaştırması temalı eserlerden sonra "Doğu-Batı" sentezi temasına geçiş yönünde yazılmış ilk eserlerdendir ve edebiyatımızda bir köşe taşı olarak yerini çoktan almıştır. Öncelikle İngilizce yazılıp, sonrasında Türkçe'ye çevrilmiş olması dolayısıyla yer yer sıkıcı bir üsluba bürünebilen eser, genel anlamda başarılıdır ve edebiyat severler tarafından kesinlikle kaçırılmaması gereken bir eserdir.

Türk romanının en büyük eserlerinden birisidir Saatleri Ayarlama Enstitüsü... Tanpınar'ın Türkçemizi en iyi kullandığı yapıtlarındandır da aynı zamanda... İnsan bu kitabı okurken Tanpınar'ın en doğru kelimelerle en müthiş ifadeleri içerisinde kendini aciz hissetmekten kurtulamıyor. Kesinlikle ıskalanmaması gereken benzersiz bir eser...

Büyük hikayecimiz Sabahattin Ali'nin 1931-1935 yılları arasında Ayşe Sıtkı İlhan'a yazdığı mektupları içeren kitap, yazarın iç dünyasını daha iyi kavramanızı, onu içinizde hissetmenizi sağlayacak. Bu sayede hikayelerini ve romanlarını çok daha iyi anlayacabileceğinize inanıyorum.