E-Dergi

Abdurrahman Taha nın keşfedilmesi gerekiyor

özel baskı ama tükenmek üzere

Siyer dergisinin Aile sayısında Prof. Burhaneddin Can ile yaptığı röportajda Ahmet Mercan bu kitaptan şu alıntıyı yapıyor: "Aydınlanmanın sonunda, sosyal gücün, milliyet kavramının ortadan kalkacağı ve insan ırkının suni ihtiyaçlarından arınmış olarak mutlu ve tek bir aile gibi yaşadığı duruma geri dönüleceği, Illuminatinin kendi holdingleri hariç özel mülkiyete hiçbir şekilde izin verilmeyecek, milli kurumları ve ekonomileri kötüleştirilecek. Milliyet kavramı yok edilecek, tek pars tek anayasa ve tek devlet var olacak. " Kitapta bazen yer alan bu çarpıcı ifadeler her ne kadar bir ütopya betimlemesi gibi dursa da aslında bir gerçeklik payı içerdiğini unutmamalıyız. Dikkatli gözlerle okuyup ders çıkarmalı ve her an teyakkuzda olmalıyız. Zira üst akıllar diye tabir edilen seçkinlerin (!) planları gerçekleşmeden, bizi şaşkına çevirmeden gereken önlemleri almış olmalıyız. Böyle bir düşünce ile bu kitabın okunması gerektiğini düşünüyorum.

Ölüler evinden mezarlık mı anlamalıyız, yalnızlık mı yoksa bir boşluk mu? Hayır, ölüler evi cezaevidir. O cezaevi ki içinde yüzlerce mahkum umutsuzca beklemektedir. İşte bu roman da o kadar mahkum arasından birinin beraatine kadar yaşadıklarının kağıda dökülmüş hali. Suç kavramı ile ceza kavramının ustaca ele alındığı bu eseri bitirmeden kalkmayacaksınız başından. Her ne kadar Dostoyevski denince akla genelde Suç ve Ceza gelse de şahsi kanaatime göre bu eseri diğerlerinin gölgesinde kalmıştır. Kitabın çevirisini de Leyla Şener yapınca ortaya bir şaheser çıkmış. Tavsiye ederim.

Edebiyat Yazıları serisinin birinci cildinde şiiri ele alan Karakoç, bu eserinde hem şiiri hem de şairleri değerlendiriyor. Ziya Gökalp'ten, Yahya Kemal'den bahsediyor. Özellikle Ziya Gökalp hakkında yazdıkları hayli düşündürücü. Olaya bambaşka bir perspektiften bakmış üstat. Dişimizin Zarı adlı makalesi de üstünde durulmaya değer. Necip Fazıl'ın şiiri bölümlerinde onun şiirlerini tahlil ederek şiirdeki gizlenen manayı gözler önüne sermiş. Yabancı birkaç yazar hakkında da yazmış. Doktor Jivago'nun yazarından Sartre'a, Albert Camus'a kadar çeşitli yazarların eserlerini de ihmal etmemiş. Edebiyat, tahlil ve tenkit severler için kaçırılmayacak bir eser.