Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

suela Tarafından Yapılan Yorumlar

27.06.2010

Küçük, eski birbirine sığınmış, büyük kentin kıyısına zoraki tutunmuş evlerin hikayesidir anlatılan. Kurdukları hayaller kendilerine ait güzel bir yaşam üzerinedir çoğu kez. Sadi Bey küçük bir memur emeklisidir. Çirkin evde kalmış tezgahtar bir kızı, küçük bir memurlukla yetinen bir oğlu, tüm bunların geliriyle Hukukta okutulan evin en küçük oğlu vardır. Küçük yaşta evlendiği gün görmemiş karısı ev halkının tüm sorunlarının odağındadır. Gençliğinde yaşayamadıkları heyecanı emekli komşusu Müçteba Beyle yaşamak isteyen Sadi Bey, Hukuk öğrenimini yurt dışında tamamlamak isteyen Erdal, mutlu bir evlilik yapmak isteyen İskender, Taliplisinin çıkmasından umudunu kesen Ayşenin ve annesinin kentin gri gökyüzünün altında fabrika sirenleri, bozulmuş çamurlu, karlı parkeli yollarda uzayıp giden didişmelerin anlatımıdır.
Kısacası bir Orhan Kemal klasiği okunmalıdır.
10.06.2010

Pegasus Yayınevi tarafından 280 sayfa olarak çıkartılan kitabı sıkılmadan okuyabiliyorsunuz. Yugoslavyanın dağılma sürecinde yaşanan savaşın özellikle kızları, kadınları ve çocukları bedenen ve ruhen ne denli tahrip ettiğini gözler önüne seriyor. Okur yaşanan bu olayları bu kadarı olmaz dedirtiyor. Yazar kitabın anı olma özelliğinden çıkararak bir belgesel halinde kurgulasaydı uluslar arası platformda suçlular rahat dolaşamazlardı. Kitabı bitirdiğinizde şu an dünya üzerinde süren savaşlarda neler yaşandığı ve yaşanabileceği olgusu sizi derinden etkiliyor.
02.05.2009

Yapı Kredi Yayınlarından 80 sayfa olarak yayımlanan kitap bir çocuğun babasıyla olan ilişkilerini ve gözlemlerini basit, yalın ve biraz da esprili bir anlatımla ustaca hazırlanmış. İlk okuduğunuzda bazı ayrıntıları kaçırabilirsiniz.Lütfen ikinci kez okuyunuz. Ayrıntılarla beraber çocuğun duygularını yakalıyorsunuz. Ve bu kitap yaşamınızda önemli bir yere sahip olduğunuz babanızla olan ilişkilerinize götürüyor sizi. Çok güzel bir kitap okumanızı öneririm.
01.02.2009

Bir Sevgi Öyküsü;96 sayfa olan kitap. güzel bir çeviri ile çıkıyor okur karşısına. Anselma zoraki emekli edilmiş bir öğretmendir.Farklı şehirlerde yaşamını sürdüren çocukları,torunları vardır. Telefonla günaşırı kendisini arayıp haber alırlar. Ziyaret etmekten söz ederler ancak gelmezler. Anselma çağın hastalığına tutulmuştur. Yalnızdır. Yaşam kendisi için yük olmaktadır. Bir gün bir şey olur. Eksik olan sıcak bir sevgiyi çöp kutusundan tutup çıkartır.Yaşamı,renkleri,dostlarının olduğunu yeniden anımsar.Bu, sevdiği arkadaşının ismini verdiği papağan Luisito'dan başkası değildir. Geçmişine döner,anıları tazelenir.Zaman yitirmek için çözdüğü bulmacaları kaldırır bir tarafa.Sıcak bir sevgi vardır paylaştığı. Günümüzde yalnız yaşamını sürdürenlerin bir kedi,bir köpek yada papağanla yaşamını paylaşmalarının nedeni çıkıyor karşınıza. Gelişen teknoloji bir can dostu olmadığı gibi, sevgide sunamıyor insana. Öykünün sonu mu? Sizler bu kitabı okuyup öğrenmelisiniz ! güzel bir kitap açıkcası.
06.10.2008

Tekin yayınevi tarafından 328 sayfa olarak basımı yapılan kitap teknik olarak güzel düzenlenmiş.
Kıbrısta Rumların hedefi olan soydaşlarımızı kurtarmakve barış götürmek üzere garantörlük haklarını kullanarak düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı başlamıştı.
İstanbul’da görevli Yüzbaşı Burhanın da yeri görev yerine en kısa sürede ulaşması isteniyordu. Karısı Hadiye ile uzun yıllar arkadaşlık etmiş, asker olan kayınpederinin
Parasal desteğiyle evlebilmişlerdi. Askeri okula yine kayınpederinin yardımlarıyla girmiş,
Asker olmuştu. Bu evliliğinden iki çocuğu vardı. Karısı ben İstanbul kızıyım seninle gelemem
Deyip atandığı yere gitmeyi reddetmişti. Bunun yanı sıra babasının yaptığı masrafların karşılığında kendisinden senet almıştı.
Otobüsle İstanbul dan ayrılan yüzbaşı Burhan karmaşık düşünceler içindedir. Yolcular içersindeki hasta bir kadının ölümü onu yaşamla ölüm arasında sürükleyip durur.
Askeri Hava üssüne ulaşan Yüzbaşı Burhana kalacağı yer olarak baraka gösterilir. Askeri
Üs kalabalıktır. Uçuş ekiplerinde görevli subay ve astsubaylar çevredeki diğer barakalarda
Kalmaktadırlar. Yüzbaşının kaldığı barakanın hizmetlerini Başçavuş İlhan Kendir yapmaktadır. (Niğde Ulukışla’lı olan İlhan Kendir’in soyadından dolayı Kastamonu Taşköprü’lü olması gerekirdi. Kendir orada yetişiyor.)Dürüst olan İlhan çavuş Yüzbaşı
Burhana güvenir, onunla özel sohbetler eder. Barakada Yüzbaşıdan başka Pilot Üsteğmen
Bülent ve Üsteğmen Erdoğan da kalmaktadır. Yaşam tüm bu insanları barakada bir araya getirmiştir. Hiçbiri kimi zaman özlem, kimi zaman nefret ettiği geçmişiyle yüzleşmeyi
Göze alamaz. Yüzbaşı Burhan barakada yaşayanların dert babası olmuştur. Onları dinler,
Çözümler üretmeyi dener.Hava üssünden ayrılan uçaklar bir müddet sonra geri dönerler.
Bazı uçaklar yara alır,hava alanına indirmek için kule görevlileri büyük sorumluluklar altına girerler. Yüzbaşıyla aynı odada yaşayan P. Üsteğmen Bülent Ayfer adında bir kızla sevişerek evlenir. Kısa bir süre sonra kayınvalidesi Ümmühan hanımın evinde tabancasının nereye
Saklandığını ararken Ümmühan hanımın ceyiz sandığını karıştırır. (Başkasının özel eşyasının
Aranması ne kadar doğrudur.? ) Orada karısının tayininin yapılmasında yardımcı olan
Doktorun mektuplarını bulur. Kıskanır. Karısına inanmaz. Doktoru ölesiye döver evi terk-
Ederek barakaya yerleşir. Karısının göndermiş olduğu mektupları biriktirir. Okumaz,yırtmaz.
Ta ki Yüzbaşı Burhanın senin adına bir mektupta ben yazayım. Belki barışırsınız demesine
Kadar. Üsteğmen Erdoğan zaman zaman bisikletiyle barakaya gelen July’le hoş vakitler
Geçirir. Yaşadıklarını çevresine abartarak anlatır. (July kocasıyla tartışır. İlk karşıma çıkan Türkle beraber olacağım der ve karşısına Erdoğan çıkar. Böylesi olur mu bilmem.)
Yüzbaşı Burhan daha önce aile dostları olan ve aynı yerde çalıştıkları dostları Yasa Beyi ve Eşi Bilgeyi ziyaret eder. Bu ziyaretlerde yaşadığı olumsuzlukları anlatır birlikte çözüm
Ararlar. Bir türlü bulamazlar üzülürler. Üsse kaynaşmış olan Yüzbaşı üs toprağının kazınarak
Çuvallara doldurulup nakliye uçaklarıyla İsraile götürüldüğünü öğrenir. Kıbrıstaki savaşı
Anımsar çelişkiler karşısında üzülür. İlhan Başçavuş yüzbaşının tüm işlerini görür. Birlikte
Barakanın çevresine çiçek diktikleri bir gün İlhanın annesi babası ve eşi Zeynep’in geldiğini
Öğrenirler. İlhan henüz gerdeğe girmeden askere gelmiştir. Aile İlhanı dışarı çıkartmak ister.
Savaş hanidir izin alamazlar. Sorunu Yüzbaşı Burhan çözer. İlhanın anne ve babasını lojmanda ilhanı ise barakada eşiyle kalmasını ve gerdeğe girmesini sağlar ! Bu olaydan
Büyük pişmanlık duyan İlhanın geçmişinde yaşadığı büyük bir aşk vardır. Sevgilisi Kevseri
Hamile bırakarak askere gelmiştir. (İlhanla kevserin yaşadığı aşk en ince ayrıntısına kadar
Anlatılmakta. Cinsellik fazla öne çıkarılmakta. Kitabın her yaş okuru olduğu düşünülmeli.)
Amerikalı Pilot Yüzbaşı Robert’in kullandığı uçak önemli bir görevi yerine getirmek için
Uçtuğunda uçağın bagaj kapısı açılır. Kapatmaya çalışan July’nin kocası çavuş David ölümle burun buruna gelir. Yaralanır.
Barakada yaşayan Yüzbaşı Burhanın karısı Hadiye kocasının geri dönmesine sıcak bakmaz
Bülente gelen mektupta Ayfer, kendisini unutmasını ve hiç aramamasını yazar. Kaza sonrası
Almanya ya tayini çıkan David karısı Judy ile birlikte gider. Sevgilisi Erdoğan terkedilmişliği yaşar. İlhan’a gelen mektupta ise Kevserden olan çocuğun fotoğrafı vardır. Baraka yandığında
Tüm bu yaşananların yiteceği sanılır. Yanar yanar yanar. Yangın aslında her birinin içindedir.
Kendine has uzunca güzel bir anlatımı var. Sevgi sevgisizlik, Umut Umutsuzluk, Erdem ile
Erdemsizlik. Çok güzel işlenmiş. Okunmalı.