E-Dergi

Sorular cevaplarını buluyor. Zaman geçiyor ve olaylar daha karmaşık bir hal alıyor. Devletlerin güç dengeleri değişirken, sarayda esrarengiz olaylar oluyor. Üçüncü cilde rağmen kendini tekrar etmemesi ve akıcı üslubuyla okunası bir eser yazmış Ann Chamberlin. Tabi ki tamamen gerçek olduğunu savunmuyorum ama gerçekçi çok olayın da olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Roman değeri olarak okunması gereken değerli bir çalışma.

Aşkta ikinci perde. Bir hadımın, yani Abdullah’ın bakış açısıyla saray ve entrikaları. Çarpık ilişkilerle dolu hayatlar. Tüm detayların etraflıca anlatıldığı bu roman ilk romandan daha sürükleyici. Safiye her ne kadar olayların çok içinde olmasa da, ağırlığı hissediliyor. Yazar; Safiye devlet işlerine karışacak mı sorusu ile bir sonraki kitabın merak edilmesini sağlıyor.

Başları sıkıcı ama sonradan akıcılaşıyor kitap. Kanuni döneminde köle olarak satılmasını, henüz küçük bir kızken başından geçen olaylara tahammül etmesini öğrenmesini, giderek intikamla ve hırsla dolu küçük güzel bir hanım olduğunu görüyoruz kitapta. Sultan olmak için her türlü pis işe bulaşmakta bir sakınca görmeyen bir kadın. Saray ve saray entrikalarını hayretle okuyacaksınız.

Kadınlar hükümdarlığı ve yabancı kadınların hırsları. Safiye sultan bu kadınların belki de en hırslısı. Hükümdarlığa doğrudan, çekinmeden etki eden bir sultan. Hırsı hiçbir şeyle tatmin olmuyor. Öyle ki 3. Murat’ın yerine oğlu 3. Mehmed’i geçirdiği zaman bile yeterince iyi görmüyor kendini. Akıcı üslubuyla Turhan Tan, bizi Safiye Sultan’ın hayatından şöyle bir daldırıp geçiriyor.

Nurbanu kolay kazanılan saltanattan sonra dizginleri iyice eline alır. Yılların verdiği tecrübe ve hırs, kendinden sonra gelecek olanı belirleme arzusu yaratıyor. Kanuni’den bu yana olaylara değinerek anlatılan hikaye, Nurbanu’nun oğluna Safiye‘yi baş sultan olarak seçmesiyle Osmanlı’nın kaderini mühürlüyor.