Toplam yorum: 3.253.626
Bu ayki yorum: 5.652
E-Dergi
Berfu Temir Tarafından Yapılan Yorumlar
Eric Emmanuel Schmitt'in okuduğum ikinci kitabı, ilki Bayan Ming'in Hiç Olmayan On Çocuğu kitabıydı. Her iki kitapta da dil çok sade, sayfa sayısı çok az, bir kahve içimlik sürede bitirilesi...
Farklılıkların saygınlığı, sevilebilirliği, makul bulunurluğu, aslolanın karşılıklı hoşgörü olduğunun anlatıldığı kısacık bir kitap. Başlangıç ve gelişme kısmı tatmin edici ölçüdeyken sonu biraz duvara çarpma hızıyla bitirilmiş olsa da şans verilebilecek bir anlatı.
Ben bu kitabı okurken Romain Gary'nin Émile Ajar takma adıyla yazdığı Onca Yoksulluk Varken isimli kitabını hatırladım sıkça. Filmi de çekilen bu kitabı okuyup sevdiyseniz, bu kitabı da seversiniz.
Epey merak edip,yorum okuyup, edindiğim bir kitap olmasına rağmen bende asla pozitif karşılık bulmayan kitap oldu Posta Kusutusundaki Mızıka.Kitabı okurken; hemen her satırda sanki yazar daha önce başka kitaplardan okuduğu cümleleri (içine işlemiş yahut bir sebeple kendisine dokunmuş cümleleri) peş peşe sıralayıp bir anlatı oluşturmaya çabalamış hissi kovaladı beni hep.Yaratıcı,öznel bir anlatım bulamadığım bir kitap oldu.
Toni Morrison farklı kültürlerde 'öteki' olmayı yahut 'ötekileştirilmeyi' anlatan Nobel ve Pulitzer Ödüllü bir yazar.Avrupa'da Orta Doğu'lu,Doğu Asya'da Avrupalı,ABD'de Afro Amerikan,İslami ülkede inançsız,Hristiyan bir ülkede Müslüman...Fark etmiyor 'öteki olmak' mutlaka birilerinin canını yakıyor.Bu hikaye ırksal kodlamaların bizde ne kadar yer ettiğini anlamak için adeta bir bulmaca gibi.Şöyle ki: Kitap iki kız çocuğunun aileleri tarafından devlet yurduna bırakılmaları ve birbirleriyle kurdukları dostluğu anlatıyor.Fakat bunu anlatırken asla hangi çocuğun hangi ırktan olduğunu belirtmeden.Farklı bir coğrafyada yaşıyor olmamıza rağmen zaman zaman maruz kaldığımız Amerikan kültürünün etkisiyle hangi çocuğun hangi ırktan olduğuna dair varsayımlarda bulunduğumu fark ettim.Kitap bu açıdan çok ustalıklı kaleme alınmış ancak aslında uzun bir metnin özetinin özeti hissini veriyor,"böyle birden bitmemeliydi" dedirtiyor.
Aylin Alboa'nın Kafa Dergi'den de bildiğimiz Osman'ı Osman'a yazdıkları bu eserde.Çok oyunlu, esprili, kırgınlıkları bile yüzde tebessüm oluşturarak anlatan bir dil.Ne güzel.
Yazarın ilk kitabı.Daha sonraki kitaplarını okuduğunuzda bu kitapta ne kadar farklı olduğunu o yeniliği anlayabiliyorsunuz.Ancak abisiyle ilgili yazdıkları o kadar derin ki içiniz sızlıyor.