E-Dergi

Kitabın içinde her ne kadar bir cinayet geçse de polisiye bir roman olduğunu söylenemez. Kitap kapağındaki fotoğraftan tarihi bir roman olduğunu düşünebilirsiniz fakat o da değil :) Farklı hayatların birbiriyle kesişmesi ve akabinde ortaya çıkan olaylar örgüsü ile cinayetin nihayetinde birleştiği, eser miktarda da tarihi doku hissettiğiniz bir roman. Ancak bu süre içerisinde siz kendinizi kitaba kaptırmış oluyorsunuz çünkü roman hayatın içindeki uç yaşamlara ait karakterlerden oluşuyor ve zıtlıkların birleşimi sizi kendisine çekiyor.

Ayrıca, karakterlerin günümüz dünyası ile eşleşen sahici hayatları da konuyu daha sürükleyici kılmış. Ben keyifle okudum, yormadan sıkılmadan bitirebileceğiniz bir roman arıyorsanız tavsiye ederim.

Suat Zamir karakterini içeren serinin ilk romanı. Romanı okuduğunuz anda bu karakterin birden fazla hikayesi olabileceğini tahmin ediyorsunuz çünkü karakteri gereği doğrucu davut olan ve bu hareketlerin sonuçlarına katlanmaktan sakınmayan bir tavra sahip.

Serinin diğer kitaplarını da okumuş birisi olarak bir polisin hem incelediği vakalara hem de kariyer yolculuğuna eşlik edecek olmanız bu kitap için güzel bir başlangıç sebebi. Ayrıca kurgu açısından da çok güzel detaylar barındıran, sizi diğer bölüme geçmek için hep diri tutan bir yazı diline sahip.

Elçin Poyrazlar'ın Suat Zamir karakterini içeren serisinin ikinci kitabı. Kayıp Yüz, serinin ilk kitabında olduğu gibi çok akıcı. İlk kitap ve ikinci kitap arasında süregelen bazı detaylar ve karakterin zaman için yaşadıkları hikayeyi daha anlamlı kılıyor.

Suat Zamir, Ahmet Ümit'in yarattığı Baş komiser Nevzat gibi kült bir karakter olma yolunda ilerliyor. Hem detayların güzel işlenişi hem de karakterin sivri fakat dikkat çekici özellikleri hikayeleri daha ilginç hale getiriyor. Ayrıca, ben Suat Zamir'in toplumda yara açan konulara (bu kitap için kadın cinayetleri) duyarlı bir karakter rolü çizmesini de çok pozitif buluyorum.

Okumadıysanız bu kitaptan önce hikayenin devamlılığı açısından Ecel Çiçekleri'ni okumalısınız.

Son zamanlarda okuduğum en etkili polisiye kitaplardan bir tanesi. Hem farklı gibi görünen konuların birbirine bağlanmasındaki detaylar hem de sizi akışına kaptırarak çözmeye çalıştırması gerçekten ustaca kurgulanmış.

Ek olarak, kitabın güncel konulara değinmesini de ilgi çekici buldum. (Fenomenler, İstanbul'daki silahlı çeteler vb.) İçerik kurgudan ibaret olsa da benzetme isim ve olaylar okuyucunun ilgisini cezbediyor. Aynı durumu Timur Soykan'ın "İblis'i Öldür" adlı polisiye romanında da hissetmiştim. Her ikisinin de gazeteci kimlikleri ve araştırmacı taraflarının gerçek olaylardan esinlenerek kurgu yaratmalarında büyük rol oynadığını düşünüyorum.

Şiddetle tavsiye ediyorum.

Mert Arık'ın alameti farikası bence hayal gücünü öne çıkarması. Bu kitabında da bunu çok güzel işlemiş. Kızımla okurken hem yorulmadan hem de merakımızı diri tutarak sayfaları değiştirdik. Çocuğunuz okuma bilmiyorsa hikaye dikkatini çekecektir. Okumaya yeni başlıyorsa da sayfalardaki dikkat çekici ve renkli puntolu yazıları okuyarak pratik yapabilir. Tavsiye ederim.