E-Dergi

Sayfa 80 ve 97 arasında yanlışlıkla ilk yazıların bazı sayfaları tekrar basılmış. Kitabın toplatılması ve satın alanlara da tekrar gönderilmesi gerekir.

Okur yorumlarında beğenen- beğenmeyen kutrunun bu kadar açık olduğu başka bir kitap görmek, her faninin mazhar olacağı bir keyfiyet değil.Bence bu kitap,ne tebcil edildiği kadar müdellel ne de yerildiği kadar kötü bir kitap. Sadece vasat. Çünkü edebiyatımıza, dilimize ne kazandırdığına bakıyoruz: Hiç. Sadece, sempatilerimizi okşamaya, antipatilerimizi arttırmaya çalışmış yazar. Anlamak çabası, maalesef, zerre miskal yok. Kitap mı? Hayır. Partizanca bir risale sadece.

Huzur'u anlamak için, Batıya, Doğuya,kâmusa belli bir hakimiyetinizin olması elzemdir. Huzur, arşivin kabarrması için gelişigüzel raflara atılacak, can sıkıntısına meze yapılacak, alelade bir kitap değildir. Bir kültürün en rafine haliyle bir kitapta somutlaştığı bir usaredir ,Huzur. Hazmetmek için hıfzetmek gerek. Huzur, bırakın kültür değişmeleri, çağdaşlaşma, eğitim,ekonomi, musiki üzerine söylediklerini, diliyle okunmayı hak eden bir edebiyat klasiğidir.

Himalayaların zirvelerine kanatlanan tecessüslerden biri de Haşim Karpat. Bu tırmanış sürecinde geçirmiş olduğu çetin imtihanlardan derlediği tecrübe çiçeklerini, biz okurların istifadesine sunuyor. Entelektüel çeteleşmelerin yoğun olduğu zamanımızda, verdiği eserlerle kısır hükümler döngüsünü ters yüz eden Haşim Karpat, Osmanlı-Türk modernleşmesini bihakkın okuyabilen müstesna şahsiyetlerden biri. Tolle et lege...

Bizde edebiyat sosyoloji henüz emeklerken, rahmetli Meriç'in yazdıkları, fırtınalarla sarmaş dolaş bir ummana bırakılan potkaldı. İçindeki varakı kim buldu, kim okudu bilinmez ama Kemal Karpat'ın yazdıkları, aynı damarın uzantılarını andırır nitelikte. Türk modernleşmesini estetize edilmiş metinlerden okumak, belki bizi hakikate götürecek en sağlıklı yol. Roman, hayatı ıskalamıyor.