E-Dergi

'Coğrafya tembellere ve serserilere özgü bir derstir.' Serinin son kitabı ve artık olgunlaşmış Zeze'yle karşı karşıyayız. Kitap kısa ama gençlik düşüncelerinden hayatın gerceklerine geçişi vurgulu bir şekilde aktarıyor. Asıl ilginç gelen ise Güney Amerika ülkesi olan bir yerde yaşananların, bakış acılarının ülkemize de benzemesi.

Kahramanımız Zeze'nin çocukluktan gençliğe, olgunluğa geçişini aktaran serinin ikinci kitabı. İlk kitapta yer alan yoksulluk ve zorlukların aksine roman kahramanının bu sefer yanına yerleştirildiği ailenin yanındaki rahat yaşamına ve karşılaştığı duygusal zorluklara yer verilmiş. Ailenin din olgusu ve Zeze'de yaptığı çağrışımlar çok güzel aktarılmış. Ayrıca, Zeze'nin hayal dünyasındaki kahramanları özümseyişi, büyüdükçe bunlardan yavaş yavaş kopuşu ve her şeyin bir şekilde bitecek oluşu anlatımının yaşamdan önemli izler barındırdığını düşünüyorum.

İnsanların duygularına dokunan bir eser. Çocuk kitapları kategorisinde gösterilse bile bence sadece çocuklara yönelik bir kitap değil. Olay anlatılırken toplumsal ve dönemsel olgular hakkında verilen sinyaller genellikle hoşuma gitmiştir. Bu kitap içinde aynı yorumu yapabilirim.

"Biz memurlar,
Saat dokuzda, saat on ikide, saat beşte,
Biz böyleyizdir caddelerde.
Böyle yazmış yazımızı Ulu Tanrı;
Ya paydos zilini bekleriz,
Ya aybaşını."
Orhan Velinin şiirleri özenle seçilerek oluşturulmuş bir kitap. Şiire bakış açısını değiştiriyor. Yazarın şiirlerinde hayattan unsurlar göze çarpıyor.

Kitap toplumsal gerçeklikleri ilginç bir kurguyla yalın ve keskin bir şekilde okuyucuya sunuyor. Birbirine zıt iki karakter, toprak sahibi olmak hayaliyle çiftliklerde geçici süreli olarak çalışıyor. Özellikle hayalin gerçekleştirilmesi için yapılan uğraşlar sırasında aralarındaki bağ ve dostluk ön plana çıkıyor.