E-Dergi

Yazarın ikinci dünya savaşı ile ilgili düşüncelerini en fazla hissettiğim kitabı bu oldu. Son Nilfgaard ve kuzey krallıkları arasındaki savaşta yaşananlardan, savaşın bitiminden sonra kralların farkında olmadan büyücülerin kuklası olmasına, halkların bu süreçteki ırkçı faşist yaklaşımlarının sonuçlarına kadar her şey tam tadında gösterildi. Seri bu kitapla sonlanmış oldu, bana göre karakterlerin çoğu açısından çok acı bir sondu. Çok zorlayıcı olmayan, okunması kolay bir dille yazılmış hoş bir fantastik seriydi. Oyununu oynamış biri olarak da seri gayet güzel devam ettirilmiş bunu anlamış oldum kitaplardan sonra. Tavsiye ederim.

Başlangıçta evrenin tarihi ve ülkelerle ilgili kısa bilgiler içeriyor. Daha sonra Witcherlar, büyücüler, dinler tarihi ve evrendeki canavarlar konu alınıyor. Witcherları bir witcherdan, büyücüleri ve dinleri Yeneffer’dan dinliyoruz. En son Dandelion’un gözünden Geralt’ın hikayesi anlatılıyor. Geralt’ın hikayesinde kitapların bir özeti geçildikten sonra kitaptan sonrasını konu alan oyunların hikayesi anlatılıyor. Oyununu oynamış ve kitapları okumuş biri olarak keyif aldım. Kitap kalitesi de gayet güzeldi.

Bilim-kurgu türü sevdiğim türlerden biri değildir. (Sen nasıl bir insansın demeyin :)) Bu zamana kadar bu türde sadece Zaman Makinesi ve Maymunlar Gezegeni kitaplarını okumuş biriyim. (Zaman Makinesini sevememiş, Maymunlar Gezegeni kitabını ise beğenmiştim.) "Kaplan!Kaplan!" bir intikam ve takıntı hikayesi ile başlayıp söz konusu intikama takıntılı kişinin düşüncelerinin, kitabın sonuna geldiğimizde farklı yöne evrilmesini anlatan bir süreci işliyor. Bu süreçte de yazar bize kitabın sonuna kadar merak ettiğimiz ve gizemini koruyan bir konu veriyor. Kitap akıcı, yer yer düşündürücü, jauntlamak gibi değişik fikirler ve bu fikirlerin dünyada ne gibi etkilerinin olabileceğini sunuyor. Ancak bilim-kurgu sevenlere hitap eden bu fikirlerin benim ilgimi çekmemesi sebebiyle bu kitabı da çok sevemediğimi hissediyorum. Bilim-kurgu türünden keyif alanların ise çok severek okuyacağı bir kitap olacağından eminim. Kitaba puanım 5 üzerinden 3.5 :)

Sabahattin Ali’yi daha yakından tanımamıza olanak sağlayan mektuplardı kesinlikle. Ancak Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabında yer alan mektuplarındaki tadı alamadığım için biraz hayalkırıklığına uğradığımı söylemeliyim. Yine de Sabahattin Ali’nin yazım tarzından hoşlananların ve kendisini daha yakından tanımak isteyenlerin okumasını tavsiye ettiğim bir mektup dizisi bu kitap.

Kitabımız üç kişilik ekibin dünyadan ayrılarak uzak bir güneş sistemindeki gezegene varması ile başlıyor. Devamında bu üç insanın başına gelenleri görüyoruz ve karakterlerden birinin gözünden, kendisi bir hayvanmışcasına hayvanların insanlar eliyle yaşadığı kötü koşulların aynılarını yaşamasını okuyoruz. Bu sayede insanlar eliyle hayvanlara çektirdiklerimize empati yapma ve sorgulama hali kitap boyunca devam ediyor. Ekibin vardığı gezegendeki geçmişin açığa çıkması ve dünyanın güncel zamandaki akıbeti şaşırtmak üzere yazılmış ancak ben tahmin edilir buldum. Kitap, akıcı bir dille ve sürükleyici şekilde yazılmış kısa bir kitap. Okunmasını tavsiye ederim.