E-Dergi

Nefes almadan okuduğum, her satırında "Çok yaşa Hasan Ali Toptaş" dediğim roman.

Alper Çeker'in cesur eleştirilerini sevdim. Evet incelediği romanlara farklı bir bakış açısı getirememiş ama en azından hepimize "eleştirmen" oduğu iddiası ile eserleri okutturulan (!) isimleri eleştirebilmiş.

Marquez “aşk” gibi edebiyatta sıklıkla kullanılan bir konuyu kendine has üslubuyla o kadar güzel anlatmış ki, kitap sizi hissettirmeden bağımlısı haline getiriyor. Kesinlikle çok beğendiğim romanlardan biri “Kolera Günlerinde Aşk”.

Marquez benim için postmodern edebiyatın en başarılı romancılarından biridir. Masal tadındaki “Yüzyıllık Yalnızlık” da elimden bırakamadığım, okudukça yazara olan hayranlığımın ve saygımın arttığı bir kitap oldu.

“Sultanın Mutfağı”nı okuduktan sonra Özlem Kumrular’ın bu kitabını da merakla okumaya başladım. Ancak kitap, basit bir romansı andıran kurgusu ile benim için tam bir düş kırıklığı oldu maalesef.