E-Dergi

Tagore'nin anlatımındaki akıcılık gerçekten övgüyü hak ediyor. Ayrıca benim okuduğum baskının tercümesini yapan Meltem Tayga'yı da tebrik etmek gerek. Kitap biraz uzun ama kesinlikle okumaya değiyor. Yazar Hint kültürünü, kast sistemini ve daha birçok konuyu kendi üslubu ve bakış açısıyla muhteşem anlatmış. Kahramanlar da öyle güzel çizilmiş ki eser 100 temel eserden biri olmayı fazlasıyla hak ediyor.

Kitapta tam altı hikaye var. Elbette en güzeli kitaba adını veren Yüksek Ökçeler hikayesi. Yazar bu hikayede bize tam da hayatın kendisini anlatmış. Gerçek hayatta da bu hikaye ile örtüşen o kadar çok olaylara ve insanlara tanık oluyoruz ki. Belki de hiçbir şey gördüğümüz ve düşündüğümüz gibi değil. İnsanların riyakarlığı, samimiyetsizliği bize bazen tıpkı hikayedeki gibi yalan bir dünyada yaşadığımız hissini veriyor. Kesinlikle bu kitabı okuyun. Kendinize ve hayatınıza dair birçok şey bulacaksınız.

Bu kitapta Ömer Seyfettin'in tam dört hikayesi var (Forsa, Vire, Teke Tek ve Teselli). Ben en çok Forsa hikayesini beğendim. Kara Memiş'in 40 senlik rüyası sonunda gerçek oluyor. Gerçekten de insanın hayatta sahip olduğu en değerli şeyler umutları ve hayalleri. Kara Memiş de asla ümidini yitirmiyor ve bir gün oğlu Turgut Reis onu alıp götürüyor. Gerçekten nefis bir hikaye.

Çok güzel yazıların ve değerlendirmelerin olduğu güzel bir dergi. Ben çok yararlandım. Alıp okumanızı tavsiye ederim.

Yazar yakın geçmişte meydana gelmiş olaylara kendince değerlendirmeler getirmiş.