E-Dergi

Günümüz itfaiyecilerinin görevlerinin tam tersine döndüğünü düşünsenize: Evleri alevlerden kurtarmak yerine şikâyet edilen evleri yakmakla görevli bir itfaiye teşkilatı… Bu kitapta da tam olarak bu anlatılıyor. Hükümet tarafından belirlenen sistem ile itfaiyeciler toplumun huzuru ve mutluluğunu sağlamak için yangın çıkartıyorlar. Çünkü insanlar kitaplarla düşünce sistemlerini yoklarlar. Belki hüzünlü bir roman okuyan insan intihara kalkışabilir veya hikâyelerle hayal güçlerini en üst seviyeye çıkartabilirler. Bunların olmaması adına insanlar daha fazla eğlenmeye odaklansın diye ülkede kitap okumak, kitapları saklamak yasak ve bunun cezasını da alevlerle ödüyorsunuz. Yazar aslında bu kitap arayıcılığıyla bizlere uyarıda bulunmaya çalışmış. Kitapların ne kadar değerli olduğunu, kitap okuyan nesiller yetiştirmemiz gerektiğini, dijital çağın çocuklarının ilgisini kitaplar ile çekmemiz gerektiğini bizlere 70 yıl öncesinden bildirmiş.

Zülfü Livaneli kalemiyle yazılmış harika bir eser. Nasıl bu kadar kendine hayran bırakıyor diyecek olursak; kendine has anlatım tarzıyla, sanki evinizden biri gibi içten sohbetiyle, muhteşem akıcılığıyla hikayenin içine bizleri sürüklüyor. Konuşma diyaloglarının başına çizgi veya tırnak işareti koymadan rahatlıkla bizlere okutturuyor ve anlamamızı sağlıyor. En başından beri yazar bizi gizemli yolculuğa çıkarıyor. İstanbul'da gazete şirketinde çalışan İbrahim çocukluk arkadaşı Hüseyin'in ölüm haberi üzerine Mardin'e geliyor. Mardin'e vardığında işler karışık bir hale bürünüyor. İbrahim olayların çözümüne ulaşmak için bulduğu ipuçlarını birleştirerek olayın akıbetini arıyor. Kitapta IŞİD zulmünden tutun, Mardin'in eski ve yeni hayatı, ilginçtir ama Angelina Jolie'ye kadar uzanan bir konu bütünlüğü bulunmaktadır.
Tek solukta okunabilecek bir kitap olduğu için sizi pek sıkmayacak ve rahatlıkla okuyabileceğiniz bir kitap olacaktır. O yüzden şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.

"Senelerden beri aynı evde beraber yaşadık.. Bu adam kimdir diye merak etmediler..." bu cümleyi tekrar tekrar okudum. Ne zordur umursanmamak, ki birde bu aile üyeleri tarafından gerçekleşiyorsa. Bazen insan olarak değer vermeyi bilemeyiz, yanımızdaki kıymetli şeyleri göremeyiz veya görmezden geliriz. Ancak bu kıymetli şeylerin değerini sadece kaybettiğimizde anlayabiliriz ve bu noktadan sonra bize çok acı gelmeye başlar.
Kitap, karakterimizin bir bankadan çıkarıldığı için işsizlikle verdiği mücadelede karşısına mektep arkadaşlarından Hamdi'nin çıkmasıyla başlıyor. Hamdi, arkadaşına işyerinde şans veriyor ve böylelikle ana kahramanımız olan Raif Efendi ile bizlere tanışma imkanı sunuyor. İlk 60 sayfada karakterimiz ile tanışma faslına doyamadan, Raif Efendi'nin hayat hikâyesine ve #kürkmantolumadonna ile tanışma anlarına tanık oluyoruz.