E-Dergi

İnsan türünü canlı diğer türlerden ayıran en önemli özelliği aklının çok daha fazla ve farklı biçimde çalışıyor olmasıdır. Fakat aynı zamanda insanlar zorunda kalmadıkça rahatlarını bozmak da istemezler. Tarih boyunca akışa bakacak olursak, insan aklının icat ettikleri ve keşfettikleri rahatlık ve refahlarını yüksek seviyelere çıkarmıştır. Yani gidişat bu yöndedir. Fikrimce kitaptaki en vurucu ve tedirgin edici fikir de bunların bize hatırlatılıyor olmasıdır. Tedirgin olmamızın sebebi ise kitaptaki kadar uçarı olmasa da günümüzde anlatılanların örneklerinin görülebiliyor olmasıdır. Hayatı kendimizce daha iyi anlayabilmek ve yorumlayabilmek de rahatlıktan çok sürekli çabalamak ve savaşmakla olur. Bu çabalamanın etkin bir parçası olan, ve ayrıca bize zamandan ve ortamdan bağımsız şekilde tartışabilme imkanını sunan kitapların da yakılması değil okunması gerekir.

Bir dedektifin, zamanla birlikte değişen insanlığın etkisiyle düşündüklerinin, inandıklarının ve bildiklerinin etkisiz, geçersiz kalmasına parmak basılması fikrimce önemli bir nokta. Zamanla yaşadıklarımızdan bir şeyler çıkarırız, bir şeyler anlarız ve bunlar kişiliğimizi, prensiplerimizi oluşturur. Bunlar bizim için çok değerlidir. Burada parmak basılan nokta da, bizim için çok değerli olan, bizi biz yapan bu elementlerin de zamanla önceden olduğu gibi işlemeyecek olmasıdır. Zamanında kazanç olan değerlerin sabit kalmayıp yenilgi duygusuna dönüşmesi, yani yaşlanmak, değişen değerlerle yeni zamanda yaşlılara yer olmaması konuları etkileyici ve düşündürücü olarak anlatılabilmiş. Bu anlatının iyi ve kötüyü aktif olarak çatıştırmadan, karşı karşıya getirmeden yapılmış olması da etkileyici ve yenilikçi.

Çevirideki bazı uygunsuzluklar ve sık yazım hatalarından kaynaklı akıcılık kesilmesi kitabın negatif yönü. Bunun dışında yazarın diğer bilim kurgu başyapıtlarında da olduğu gibi hem ilginç hem de ders verici nitelikte. Jules Verne'in Ay'a Yolculuk kitabında yazarının teknolojiyi önceden haber verebilmekteki yönü ağır basarken, H. G. Wells'in yaklaşımı, konu olarak seçtiği durum karşısında insanların ve insanlığın bu duruma nasıl tepki verebileceği ve değişebileceği oluyor. Bu da okuyucuyu konu olarak seçilmiş durum gerçekten gerçekleşseydi ne olurdu? gibi sorulara ve yanıtlarını düşünmeye itiyor.

Çevirisi nedeniyle akıcılığının etkilendiğini düşünüyorum. Fakat yazarın diğer kitaplarında da olduğu gibi konusu oldukça etkileyici çünkü bilimsel bir buluş sonucu büyümenin sınırsız gerçekleşmesini sağlayan yiyeceğin, dünyayı ne yöne sürebileceğini ve insanlığın buna tepkisinin nasıl olabileceğini fikrimce gayet güzel anlatmıştır.

Kısa ama vurucu etkiye sahip. Sonuçlara götürmektense size konuda birkaç fikir gösteriyor ve gerisi size kalmış.