Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

HasanBey08 Tarafından Yapılan Yorumlar

06.10.2021

Ömer hayyamın rubailerini uzun zamandır okumak istiyordum. Ve sonunda okuyup bitirdim. Çok derin manaları olan ve bence şöyle tek seferde okunup geçilecek şiirler değiller rubaileri.

Genelde şarap, günah ve sevgili gibi konulara değinmiş Ömer Hayyam. İyi ve kaliteli şiirler okumak isterseniz tavsiye ederim. Şiirlerin kafiyeleri özellikle çok hoşuma gitti, oldukça zekice yazılmışlardı. Esenle kalınız. ♡
06.10.2021

Aşkın öznesi ben miyim, yoksa sevgili mi, diye düşünüyorum.
Yaşamak için sevmek mi lazım, yoksa sevilmek mi diye düşünüyorum.
Aradığımız her zaman bulduğumuzdan fazlası mıdır, diye düşünüyorum.

Okuduğum her satır, başka bir soru olarak karşılık buldu bende.

Kendini tanımak, belki de insanın varabileceği en son nokta. O yüzden kendini anlatan yazılar yazmak daha müstesna bir kabiliyet ister. Çünkü egonun aynadaki yansımasına kanmamak pek de kolay olmasa gerek.

Jurnal 2 'nin ilk yarısında baştan sona aşk, ikinci yarısında baştan sona akıl konuşuyor.
06.10.2021

Türk edebiyatının ilk felsefi ve gerçeküstü romanı kabul edilen A'mâk - ı Hayal , Filibeli Ahmed Hilmi'nin felsefi ve tasavvufi görüşlerini içermektedir . Romanın kahramani Raci , içindeki şüphe ejderhasını susturmak ve mutlak hakikate ulaşmak için mezarlıkta karşılaştığı Aynalı Baba'nın yardımıyla manevi seyahatlere çıkar , Raci bu seyahatlerinde hedefine ulaşmak için Buda'yla Hiçlik Zirvesi'ne , Yunan tanrılarının bulunduğu Olimpos Dağı'na , Hürmüz ile Ehrimen'in savaş meydanına , Simurg'un sırtında Merih gezegenine , Kaf Dağı'na ve daha birçok yere gider . Raci hakikatin peşinde nice âlemde , boyut ve mekânda dolaşırken biz okurlara Ahmet Hilmi'nin Doğu ve Batı felsefesi , tasavvuf , mitoloji , dinler tarihi üzerine kurduğu bu gerçeküstü romanı izlemek düşüyor -şaşkınlıkla , merakla ve zevkle ..." der kitabın arka kapağında.
06.10.2021

İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu düşün: İnsanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil. Merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. Bilgi için de böyle. Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o “şey” olur. O şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak.
15.07.2020

Kendinizden sıyrılıp asıl benliğinize bakmak isterseniz, bütün önyargılarınızı bir kenara bırakıp bu kitabı okumalısınız.