E-Dergi

İnsanın saflığı, hayat düzeninin basitliğini ve insanların bunları el birliğiyle ne kadar bozduğunu, yaşamayı ne kadar zorlaştırdığını çok güzel işliyor. Kalıplaşmış toplum görüşlerinin ruhları gerceklikten nasıl da kopartıp karanlık içinde yaşamasına yol açtığını mükemmel bir şekilde anlatıyor. Harika bir kitap. Üzüldüğüm şey ise bakış açımızı değiştirsekte maalesef gerçek dünyanın bu kalıplarıyla sürekli baskılanacağımız gerçeği...

Kaç kere baştan sona okudum bilemiyorum. Başucu kitabımdır. Gelişmiş duyguları , adil yargıları , etikleri olan insanların bilinçaltı ve o bilinç altının karmaşık ve çözümlemez bir dünyanın varlığı... Ufak önemsiz görünen bir olayın bile ölümden beter ızdıraplar doğurduğunu açıkça görüyoruz. Kitap duygularımıza tercüman olmakla , bu duygu ve düşüncelerimizi doğrulamakla bizleri yaralasada en azından yoldaşlık edip yalnızlığımızı ve doğruluğumuzu teyit ediyor...

Tam anlamıyla devlet ve millet mantığını , sistemini mükemmel şekilde işlemiş ölümsüz bir eser. Maalesef tarih boyunca değişmeyecek ders alınmayacak konular.
Herkesin okumasını şiddetle tavsiye ederim.

Türk eserleri pek okuyan birisi değilim. Kısa hayattan hikayeler var . Bazı hikayelerde çok güzel konular işlenmiş fakat benim görüşümce daha derin ve odaklı bir yazım okuyucuya aktarımı güçlendirirmiş.

İnsanların içindeki çirkin yüzlerini, tercihlerinin ne kadar bencil olduğunu açıkça gosteren bir kitap. Duygulara verilen emeğe ne kadar kolay goz göre göre utanmadan nasıl ihanet edildiğini gözler önüne seriyor. Hayatta sevilmek için yapılanların yalnızca insanı yıprattığını, sevilmenin yalnızca bir kader olduğunu gösteriyor. Duygusal içten insanların , insan ilişkilerini çok iyi bir sekilde anlatıyor. Dostoyevski basit bir hikayede karadelik gibi bir duygusal derinlikleri betimlemiş. Aslında üzücü ama hayatın gerçeklerini bizlere gösteriyor.