E-Dergi

Sahte tarih yazıcılarının ipliğini pazara çıkartan ve Turgut Özakman'ın şahsiyetinde,Türk halkının ve gerçek tarihin; yalancı,vatan hainlerini savunan sahtecilerin suratlarına indirdiği okkalı bir tokat! Bu mükemmel eseri Yüce Türk Halkı'na kazandırdığı için sevgili Turgut Beyefendiye sonsuz minnetimi sunarım.
Herkesin sabır göstererek okuması gerekli bir eser.

Tk cümle ile; "Her Türk evladı hemen bu eşsiz eseri temin edip okusun.Bilen bildiğini pekiştirsin,eksik bilende bilgilerini tamamlasın!" Kusursuz bir anlatımla gerçek tarih yazarlığı yaptığından ötürü sevgili Turgut Özakman'a bir kez daha teşekkürler ve tebrikler.Serinin 3. kitabı "Cumhuriyet" i de umarım en kısa zamanda bizlerle buluşturur.

Yorumların birkaçını okumak bile kitabı bitirdikten sonra içimde oluşan tereddütü son derece haklı çıkarıyor! Bu aslında bir açıdan oldukça ürkütücü.Ancak olayları her yönüyle tam olarak kavrayanlar içinse bu ürkütücülük sadece bir anlık duygu.Kitap hakkında tek gerçek; belirli kesimlerin Ulu Önder ATATÜRK'ü küçültmek ve son padişah "hain" Vahdettin'i yüceltip osmanlıyı diriltme çabalarındaki bir başka küçük adım olması!Ancak burada yeni olan yıllardan beri karşı devrimcilerin yazdığı sahte tarih kitaplarının ve gerçek diye idda elinlerinin yazarları ile birlikte düştüğü komik durumu fark eden yazarın, buna yeni bir yaklaşım getirmiş olması.Yani adına kurgu demiş,bunca senedir anlatılanları komikliğinden kurtarmaya çalışıp daha empoze edilebilir hale getirmiştir.Zaten kitabın adı ile içinde geçenler arasındaki oldukça belirgin olan yüzeysellikte bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Yazar çiğ köfteyi "ana yemek" diye önümüze koyup,birkaç kendi üretimi bile olmayan sahte tatlandırıcılı baharatla süsleyip ana yemek adı altında "ara yemekle" karnımızı doyurmaya çalışmıştır.Bunlarla karnımız doymaz bizim!
Yalanla,sahtecilikle kurgu adı altında yapmaya çalıştıkları belli olan oyunlarla insanlarımızı boşyere kandırmaya yeltenenler birde hakkımızı helal etmemizi istiyorlar utanmadan.
Etmiyorum arkadaş,ETMİYORUM!!

Orkun UÇAR'ın tüm kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da akıcı bir dille yazılmış mükemmel bir devam kitabı.Serinin bu bölümünde de hikaye tüm heyecanıyla devam etmekte.Günümüz olaylarınada dokundurmalarla devam eden hikaye, gerçekleşmesi uzak olmayan ihtimalleri içinde barındırarak hayal gücümüzü kullanmamızı sağlıyor.Serinin diğer kitaplarını okuyanların bunu da kaçırmayacaklarından eminim.Ve henüz hiç okumamış olanlara başlamalarını tavsiye ederim.Kesinlikle hiç pişman omayacaklardır.Bir sonraki bölümü sabırsızlıkla bekliyorum.

Ali Fuat Paşa, Milli Mücadele yıllarında da Cumhuriyet döneminde de milletimize ve vatanımıza çok büyük yararlar sağlamış bir insan.Böyle bir geçmişe,bu olayların içerisinde önemli bir aktör olma şansına sahip olmuş hayatta.Ancak en büyük şansı; Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bu denli uzun süre en yakınında bulunmuş olması bence!Bu bakımdan kitabında anlattıklarını severek,eğlenerek kimi zamanda üzülerek okudum.Elinize aldığınızda bırakamıyorsunuz çünkü Atamızın hayatından bir kesit anlatılıyor.Bu güne kadar bir çoğumuzun duymadığı küçük ayrıntılara da rastlıyorsunuz.Ali Fuat CEBESOY da olabildiğince objektif bir şekilde Atatürk ile olan anılarını ve kendi gözünden Atatürk'ü yansıtmış.Ancak kitabın isminden bazı noktalarda saparak, kendinden gereğinden biraz fazla bahsetmiş olması kitaba yapılabilecek tek olumsuz eleştiri bence.Ancak bu yüce şahsiyetin bu kadarcık hatası benim gözümde mazur görülmesi gereken bir durum.Herkese okumasını tavsiye ederim.