E-Dergi

Sezai Karakoç'un edebi yönüne ağırlık verilmiş bir kitap olmuş,benim beklentimin altında kaldı ne yazık ki.Büyük Şair'in hayatına dair Biyografik bir kitap beklentim vardı.Ama,sırf ''O'' Şiir için bile olsa alınır derim...

Daha yeni Beni Onlara Verme kitabından aldığım keyifle başladığım kitap,tam bir hayal kırıklığı oldu.Allah'tan 136 sayfa da çabuk bıraktım.Hikaye,öykü,olay örgüsü hiç bişey yok.Bi kendi ağzından,bi dışarıdan yapıyorsun-ediyorsun tarzı 3.şahıs anlatımı.Hiç bişey anlamadım.Kesinlikle boş,üzüldüğüm bi de kitap imzalı geldi...

O kadar güzel,gerçek,kısa kısa öyküler varki,kitabın sayfaları az diye hayıflandım resmen.Tarz aynı,süper,akıp gidiyor.Hatta şöyle yapsaydı yazar keşke;kitapta öyle beni etkileyen bir iki öykü var ki,roman olarak neden yazılmamış derim.Kesinlikle okunur...

Yine sürükleyici,her sayfasında merak uyandıran,değişik karakterler,güncel olaylar barındıran bir günümüz romanı.Ahmet Ümit'in ilk kez tanık olduğum,yazarın (biraz fazla gevezede olsa) kendi ağzından anlattığı olaylar dizisi.'' Sonra şu duvarda asılı olan Kuran-ı Kerim'i Azimüşşan'ı bana yollamış.'Bunu okusun bilsin,bunu okusun bulsun,bunu okusun olsun' '' cümlesi var ki,muhteşem.Kesinlikle tavsiye ederim...

Taçsız Kralın adına yakışır bir kitap olmamış ne yazık ki.Bir Otobiyografi kitabı beklerken,dönemin gazete ve dergilerinden alıntılar,anılar ve sürekli tekrarlarla dolu bir kitap olmuş.Rahmetli Metin Oktay'la anılan bazı klişeler var ki mesela;Ya ben ya GALATASARAY diye soran eşine verdiği cevap,tabi ki GALATASARAY o daha vefalı,bizi sevenleri üzmeyelim Baba,gibi unutulmaz olaylar daha özenli cümlelerle anlatılabilirdi.Bir de yazar rahmetliyi övüyor mu yeriyor mu belli değil.Ama Metin Oktay hatrına alınır,okunur...