E-Dergi

Kitaptaki cevaplar belki bir takım insanların hoşuna gitmeyebilir. Cevapların Kur'an'a dayalı olması çok güzel. Yıllardır bize illede beş vakit diye tutturdukları namazın Kur'an'da nasıl üç vakitte geçtiğini öğrendik. Elbetteki namaz beş vakittir ama Kur'an bize bunu üç vakittede kılmamıza izin vermiş. Yıllardır bu ruhsatı elimizden alanlara güzel bir cevap vermiş Yaşar Hoca. Ayrıca namazda ellerin bağlanmasının bir gelenek olduğunu dinin bir öğretisinin olmadığını anlıyoruz. Bir çok bidata hayır diyen Yaşar Hoca'ya teşekkür ediyorum.

Bu kitapta en çok hoşuma giden kısımlardan birisi Peygamber Efendimiz ile Hz. Hatice'nin nikahları sırasında Hz.Ebu Talib'in okuduğu hutbe. Bu hutbe daha Peygamber Efendimize peygamberliği verilmeden önce gerçekleşiyor. Bu hutbeyi okuyupta hala Ebu Talibin imanından şüphe etmek akıl karı değil. Yıllardır bize Ebu Talib'in bu dünyadan küfür üzere gittiğini anlatmışlardı. Ama bugün Ebu Talib'in bırakın küfür üzere gitmeyi daha Kur'an inmeden önce bile hanif dinine inandığı apaçık ortada.
Kitapta Peygamber Efendimizin hanımlarının hayatına kısaca değinmiş. Peygamber Efendimizin evliliklerini niçin yaptığınıda bu kitaptan özet şeklinde anlamak güç değil. Kitabın sonunda ise diğer büyük kadınlardan kısaca bahs edilmiş. Özelllikle kadınların bu kitabı okumasını tavsiye ederim.

Hz.Fatıma'yı öyle anlatmak kolay olamasa gerek. Ama bu kitapta Yaşar Nuri Hoca kısaca Hz.Fatıma'nın potresini çizmiş. Emevi bezirganlığına kısaca değinmiş. Bu kitabı okuyan herkesin Yaşar Nuri Hoca'nın bir Ehl-i Beyt aşığı olduğunu anlar kanısındayım. Bu güzel insanların kendilerine nasıl yoksulluğu seçtiğini ve başkalarının refahı için kendilerini zorluklara duçar ettiğini görüyoruz. Yaşar Hoca'nın Hz.Ali, Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin adlı kitaplarıda çıkarmasını büyük bir sabırsızlıklar bekliyorum.

İsyan günlerinde aşkın beni en çok etkileyen yönü tarihi yönü idi. 31 Mart Vakasını çıkaran kişi ya da grubun kimler olduğunu açık bir şekilde bizlere göstemiş kitap. Zira tarih boyunca bizlere 31 Mart Vakasının suçluları yanlış tanıtılıyordu. Böyle tarihi gerçekleri bir romanda birleştirmek çok güzel. İnsan hem roman okuyor hemde tarihini öğreniyor. Bu tür tarihi olayları romanlaştıran tüm yazarları buradan kutluyorum. Daha nice olayların tarihi romanla birleştirilmesi dileğiyle.

Kitap şianın inançlarına başlıklar halinde değinmiş. Kitabı sünni kesimin okumasını tavsiye ederim. Çünkü şia hakkında birçok insan yanlış bilgilere sahip. Bu kitabı okuyan en azından şianın yanlış davranışlarının olmadığını görür ve şia hakkında ön bir bilgiye sahip olur.