E-Dergi

dostoyavski'nin ikinci uzun romanı olan budala iyi yürekli enayi temasını işler.1860ların St. Petersburg'unda geçen roman Mışkin'in Yepançin'ler ve onların içinde bulunduğu sosyal çevre üzerindeki etkisini anlatır.

İhsan Oktay Anar bence edebi eserler boyutuna farklı bambaşka bir pencere açmış, Puslu Kıtalar Atlası ile başlayan tanışmam şu anda Amat ile kısa soluklu olmasını dilediğim bir ara vermiş durumda. Her kitabından ayrı ayrı bir tat aldım ve beni kah Galata sokaklarında, kah Üsküdar kahvelerine sürükledi.

Can Dündar ve Bülent Çaplı'nın titiz araştırmaları sonucu hazırlanan kitap hem kapağı hem de basit ve anlaşılır olması nedeniyle çok ilgi çekici. İsmet Paşa'nın ne kadar büyük bir Paşa olduğunu, ne kadar kararlı, azimli, disiplinli bir komutan olduğunu, Atatürk ile ne kadar yakın olduklarını çok iyi bir şekilde özetlemiş. Kısacası İsmet Paşa'nın neden İsmet Paşa olduğunu bize sade bir dille aktarmış. Kitabın hemen arka kapağında ekli olan DVD'de ise yine bu üstün paşamızın hayatına dair kesitler...

Bir İspanyol gezginin-çevirmenin ifadesiyle yeryüzünde bir sürgünün- gözüyle eski İstanbul üzerine güzel bir çalışma olmuş bu kitap. Yazar sadece İstanbul'u anlatmıyor aynı zamanda Osmanlılar'ı ve dolayısıyla Türkler'i de yere göğe sığdıramıyor. Bizimkilerin sövdüğü tarihimize övgüler yağdırıyor ve diğer yazarların yaptığı eleştirileri görmeden yazmakla suçluyor. Bizi bizden daha iyi savunuyor hakikaten.

Milliyet'teki yazı dizisini de takip etmiştim. Aklın tatile çıktığı, ötekini yok etmenin çılgın bir histeri haline dönüştüğü günümüzde bizden olan ötekilere içeriden bir bakışla yazmış Temelkuran. İnsanı anlamak ve aramak yolculuğuna, kardeşlerinin acısına dokunmak amacıyla yola çıkan bu yürekli yazarın Ağrı´nın derinliğini anlamaya çağırdığı kitabını hararetle tavsiye ederim...