E-Dergi

"İslamı, kıymetini düşürerek yabancı düşünüşün ölçüsüne vurmak yerine ona, aleme kendisiyle kıymet hükmü verdiğimiz bir ölçü olarak bakmamız gerekir" diyen Esed, İslam'ın modern dönem sorunlarına bu çerçevede çözüm önerilerinde bulunuyor. Bu konuda ufuk açıcı bir eser."

Osmanlı Devleti’nin teşekkülünden başlayarak tarih sahnesinden çekildiği tarihe kadar sarayın ve toplumun üzerinde etkiye sahip tasavvuf yollarından biri de Halvetîlik olmuştur. Bir Osmanlı âlimi ve şeyhi olan Mehmed Nazmî Efendi’nin Halvetîlik ve bu yolun şeyhleriyle ilgili menkıbeleri anlattığı eser, Osman Türer’in yazar ve dönemi hakkında yetkin bir incelemesini de muhtevidir. Bununla birlikte, eser, verdiği bilgilerle 17. y.y. Osmanlı toplum hayatına ışık tutmaktadır.

Düşünceye dair her şeyin temelde ‘dil’le ilişkili olduğu ve modern zamanlarda felsefi – bilimsel tartışmalarda ‘dil’e, dilin kullanıma dair bir bulanıklıktan faydalanıldığı düşünülürse, ifadelerin gramatik ayırımı dediğimiz şeyin önemi anlaşılacaktır. Eserde, ifadeler gramatik olarak tasnif edildikten sonra, gramatik soruşturmalar bölümünde bu kategorizasyona dikkat edilmeksizin kullanılan, kabul edilen ifadelerin yanlışlıkları ortaya konuluyor. Bugün bilim ve metafizik/felsefe/din gibi alanlardaki bir çok yargının bu ayırıma dikkat edilmediği için gerçekte temelsiz olduklarına dikkat çekilmektedir. Dil ve düşünceye önem verenleri ihmal etmemeleri gereken bir çalışma olduğunu düşünüyorum.

“İnsanlığın bütün serüveni, milyonlarca, milyonlarca yıllık aşamalar, bir delilik nöbetinin tek bir dakikasında yaşanabiliyor..” cümlesiyle başlayan kitap, bu cümlenin ispatı durumunda yazlıları muhtevi.. Onsekiz yıllık sinir nöbetlerinden Şeyh-i Ekber’in himmetiyle İslam’a ve İslam tasavvufuna yönelerek kurtulduğunu dilegetiren Şasa, bu deneyimleri, fırtınalı dönemleri, okudukça bizleri de içine çeken sinematografik bir dille aktarıyor. İbn-i Arabi ve İslam irfanının kokusu yayılıyor metinlerden; yazarın ele aldığı konu ne olursa olsun, bambaşka bir metafizik dünyadan, hayret noktasından izler taşıdığı anlatımından besbelli.. Entelektüel birikimin manevi sâfiyetle yoğrulduğu “Delilik Ülkesinden Notlar” gözardı edilemeyecek kıymette bir kitap..

Omar Burke yaşadığı dönemdeki çok farklı meşreblerde ve az önce belirttiğimiz geniş coğrafyada yaşayan o kadar çok şeyh, derviş, meczub vs insan ile görüşmüş ve bunları aldığı notlar sayesinde okuyucuya aktarabilmiş ki sadece bu yönüyle kitap okunmaya fazlasıyla değer.