Toplam yorum: 3.088.192
Bu ayki yorum: 7.881

E-Dergi

Yasemin Gökpinar Tarafından Yapılan Yorumlar

20.03.2024

Yorumunuzda ufak bir tarihi bilgi düzeltmesi yapmanız yerinde olur, 1492'de son endülüs devleti olan granada emirliği de hristiyanların eline geçtiği için artık Endülüs devletinden bahsetmek mümkün değildir 1500 lü yıllar için. Yani artık ispanyada Kastilya dönemidir 1500ler.
13.02.2024

Bernard Lewis'nin tüm kitaplari gibi harika! Erik Jan Zürcher in modernlesen Türkiye'nin tarihi kitabiyla birlikte okundugunda Türkiye tarihine bambaska bir bakis acisiyla bakacaksiniz. Ilber Ortayli hocanin da surekli bahsettigi Türkolog Lewis ayni zamanda ortadogu, islam konularinda da son derece basarili eserler birakti bizlere. Tarih alaniyla ilgili ilgiisiz esasinda herkesin okumasi gerekir, dili anlasilir, cevirisi de basarili.
13.02.2024

Dili ve icerigi tarihi bir kitap degil de polisiye bir roman okuyormuscasina sürükleyici bir kitap. Ispanya tarihine ilgisi olanlarin sade bir dille yazilmis bu kitabi seveceklerine eminim. En son Granada'nin dususu anlatilirken duygulanmamak elde degil. Endülüs Ispanya'yi bence Ispanya yapan bölge, ve oralari görmeden tarihini ögrnemek icin harika bir eser. Cevirisi de cok basarili, kesinlikle okunmali.
13.02.2024

Üniversite yıllarında bir derste okutulmuştu, fakat yıllar sonra yeniden okuduğumda Türkiye siyasi tarihi ile ilgili müthiş aydınlandığımı hatırlıyorum. Özellikle Erik Jan Zürcher'in tarihçi kimliği, diğer kitaplarında olduğu gibi derin araştırmaları ile kaynakça kısmı çok zengin bir kitap. Halk Partisinden Demokrat Partiye geçiş sürecini bana kalırsa yalın ve objektif bir dille veriyor. İsmet İnönü'nün toprak reformu çabalarına ve bunun sonucunda Aydınlı bir toprak ağasının oğlu olan Adnan Menderes ve grubunun Halk Partisinden ayrılıp DP yi kurması gibi neden sonuç ilişkileri çok iyi özetlenmiş. Sanırım daha da genişletildi kitap, Akp Türkiyesi de anlatılıyor son baskılarda.
12.02.2024

Umberto Eco'nun okuduğum ilk kitabı, yazarın öyle geniş bir hayal dünyası var ki olaylar ortaçağ karanlık İtalya'sında geçmese gerçekten oradaymış diye düşünecek insan. Kütüphane anlatılırken oturup kalem kağıtla çizim yapma ihtiyacı hissettim. Ayrıca Latince, her ne kadar ölü bir dil de olsa gerek İspanyolcayı gerek İngilizceyi müthiş beslemiş bu kitap bunu bir kez daha fark ettirdi bana. Çevirmen bazen günlük Türkçede neredeyse hiç kullanmadığımız kelimeleri kullanmayı tercih etmiş, güzel zengin bir çeviri elbette, TDK Türkçe-Türkçe sözlük kulandım zaman zaman.
Konunun içeriğine gelecek olursak dogmalar, batıl inançlar baskıcı dini kurumlar kitapta bir Hıristiyan gruba addedilmiş, fakat zaman, mekan, tarih hatta din değişse de bu olanlar defalarca ve defalarca yaşanılmış, yaşanan veya yaşanılası şeyler. Bir solukta okunabilecek polisiye bir roman olsa da Hıristiyanlık ve Ortaçağ İtalyası hakkında edebi bir şölen adeta.