E-Dergi

"Açık Toplum" kavramının çıktığı kitap... Ancak Leo Strauss ifadesiyle bu kavram iyi toplum veya ideal toplum kavramlarının farklı ifadesidir ve tüm kavramlar gibi Antik Yunan'a dayanır. Ayrıca Popper de "Açık Toplum" kavramını Bergson'dan alarak kullanmıştır. Yani felsefi açıdan hem klasik felsefeyi hem de modern felsefeyi daha iyi anlamak açısından okunması gereken bir kitap.

Durkheim'ın lisede veridiği dersler ve ben bu dersleri okuyunca Durkheim'ın öğrencilerine çok imrendim. Felsefi ve sosyolojik öneminin yanı sıra lisede felsefe eğitim veya kurumdan ve konudan bağımsız eğitim nasıl olmalı sorusuna Durkheim'ın eğitim metodu çok güzel cevap veriyor.

Bilim ve sanatın iç içe geçtiği bu kitapları çok seviyorum. Ayrıca bu kitabı beğenenlere, modern sanata bilimsel bir bakış açısıyla yaklaşan Eric Kandel'in "Sanatta ve Beyin Biliminde İndirgemecilik: İki Kültür Arasında Köprü Kurmak" isimli kitabı da tavsiye ederim. Her ne kadar sosyal bilimler ile fenni bilimler arasında, dolayısıyla sanat ve diğer bilimlerle sanki bir çatışma varmış gibi görünse de bu tip bilimler birbirlerinin tamamlayıcısıdır ve sanat da hayata en az bilim kadar tat verir. Spinoza ve Feynman'ın birer ressam olması veya Jacques Monod'un müzikle ilgilenmesi; hatta sosyolojik açıdan bakarsak sanat ve bilimin bir toplumda paralel gelişmesi bunlar arasındaki derin bağlantıya işaret eden örneklerdir. Bu kitabı da bu nedenlerle tavsiye ederim.

Durkheim'ın sosyoloji ile alakalı esserlerini -felsefi eserleri de vardır- daha iyi anlamak için bunu kesinlikle okumanız gerekir. Zaten kendisi sosyolojik incelemelerinde, mesela "İntihar", bu kitaba göndermeler yapar.

Hatırladığım kadarıyla Almanya'da Talat Paşa'nın cenaze töreni kayıtlatında Ludendorff'da var (Yanlış hatırlıyor olabilirim) (Görüntüleri Murat Bardakçı yayınladı.). Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli generallerinden. Ayrıca bu kitap önemli askeri stratejistlerden biri olduğunu da göstermektedir. Ancak 1. Dünya Savaşı'nda her iki tarafında yaptığı garip hatalar hep beni şaşırtmaktadır: Mesela iki tarafının da -her ne kadar İngilizler cepheye sürsede İngiliz Genelkurmayı'nın tanklara bakışı böyledir- tankları ve makineli tüfekleri gereksiz görüşü, uçakları saldırı amaçlı olarak yetersiz görmeleri... Kısaca o dönemin komutanları her alanda yenilikçi İkinci Dünya Savaşı generallerine göre yeniliklere tamamen kapalılar. Bana bu dünya savaşları hep ilginç geldiğinden askeri ve siyasi yöneticilerinin bakış açıları da ilgin. gelmiştir ve aynı zamanda bu bakış açıkarı günümüzü şekillendirmiştir. Tavsiye ederim.