E-Dergi

Dostoyevskinin okuduğum en güzel romanı.Çoğu klasik romanda olduğu gibi ilk 150 sayfada biraz zorlanabilirsiniz ama sonrasında damağınızda bıraktığı lezzet anlatılmaz.Aynı kadını seven bir baba oğul ve bedeli ne olursa olsun daima vicdanın kazandığı tipik bir Dostoyevski romanı.

Okuduğum en iyi 10 kitabı sorsalar,ki çok kitap okurum ilk sıralarda bu kitabı söylerdim.Çocukken okumuştum,siyah beyaz filmini de seyretmiştim.Üniversitede bu kitabı projem olarak seçtim.Harper Lee hayatı boyunca bir kitap yazmış ve bu kitapla Nobel Ödülü almış.Güney Amerika da geçen roman bir çocuğun ağzından ırkçılığı anlatıyor.Masum bir insanın sadece rengi yüzünden öldürülmesini,gözyaşlarıyla okudum.

Yazarın ilk okuduğum romanı.Okuduktan sonra yazarın tüm kitaplarını aldım.İnsan ruhunu,zaaflarını çok güzel tasvir etmiş.çok satanlarda olmayı sonuna kadar hakkediyor.

Yazarın okuduğum en kötü kitabı.Sanki öylesine içinden geçenleri sayfalara karalayıvermiş gibi.Suskunları okuduktan sonra yazarın tüm kitaplarını aldım.Bu kitap için tam bir vakit kaybı diyorum.Puslu Kıtalar Atlasını en sona sakladım,yazar dimağımda en güzel kitabıyla kalsın diye;)

Bu kitabı okurken Le Carre'e hayranlığım daha da arttı.işte yazar işte roman dedim okurken,yazıldı mı roman böyle yazılır.Yazarın hemen hemen tüm romanlarında var,ölümüne vefa,sevdiği bir arkadaş için herşeyden vazgeçme.Le carre 'in kitaplarını okurken bazen ilk sayfada sarıyor sizi,bazen ortalarına doğru,ama bitince uzun müddet damağınızda kalıyor tadı..Ve bu kitabın sonu sizi vay canına dedirtecek büyük bir sürprizle bitiyor,işte casus böyle olur ;)