E-Dergi

Şöyle iyi bir polisiye macera okuyum dedim. Yapılan onca reklama kandım. Beklentileri çok yüksek tuttum ve tatmin olmadım. Yine de iyi tabii.Okuyun.

Dün akşam bitirdim kitabı. Öylesine etkisinde kaldım ki uyumadan önce biraz kafamı dağıtmak için başka bir şeyler daha okuyayım dedim. Perihan Mağden`in hayatın gerçeklerine parmak basmasını ve okuru tam ortasına bırakışını seviyorum. Suratımıza çakıyorda duruyor gerçekleri . Al sana vicdansızlığınla başbaşa bırakıyorum seni diyor adeta.

Kitabi severek okudum. Diger Paul Auster kitaplari gibi zevkle okudum ve kisa surede biitirdim.Karakterleri roman boyu suren ic hesaplasmalarini seviyorum. Dogru bildigi seyi yapmakta vicdaninin sesine kulaklarini tikayamayan karakterleri basina gelecekleri pesinen kabulleniyor ama ayni zamanda yasadiklari ici huzur her seye degdi dogrusu dedirtiyor.

Diğer kitapları gibi heyecanla bekledim ve çıktığı gibi okudum. Yalnız şunu da ifade etmem gerekiyor ki öykülerini daha çok beğeniyorum Murat Gülsoy'un. Romanın içinde kendini farkeden kahramanlar ve romanın yaratılış sürecini görebildiğimiz bir serüven olmuş. Kapağında da söylendiği gibi bir girdap gibi içine çekiyor roman okuru. Murat Gülsoy sevenleri hayal kırıklığına uğramayacaktır. Okuyun.

Uzun zaman olmuştu son Murakami kitabını okuyalı. Kesinlikle çok iyi geldi. Sıkıcılığın ve derinliğin eşiğinde olupda bu kadar muhteşem ve akıcı nasıl olabiliyor şaşırıyorum doğrusu. Murakami yine bir iç yolculuğa çıkarıyor bizleri kendine özgü hüzünden bir parça sunuyor. En yüksek notu verdiğim kitaplar arasında sayıyorum.