E-Dergi

Bir zamanlar yayınlanan diziyle alakası olamayan diğerlerinden faklı bir Kulin romanıydı.Çok şaşırdığım yerler oldu.Okurken keyif aldığım ama ders çıkarmakta zorlandığım bir romandı.

Kitap o kadar akıcıydı ki yalnızca bir biyografi değildi örnek alınması gereken, fedakar, insan sevgisi ve yardım aşkıyla dolu olan bir doktoru ,bir anneyi , iç dünyasını , duygularını , hayallerini ,umutlarını,herkese ve her şeye sürekli ve kendini düşünmeden koşturan bir insanı anlatıyordu.Kitabın içinde kendinizi de parçalar buluyorsunuz bazen çok yakın geliyor anlatılanlar,düşünülenler sanki tanıyormuşsunuz gibi. Sonra hep gözünüzün önüne geliyor fotoğraf kareleri kitabın neredeyse her bölümünde bir sahne canlanıyor kafanızda ,Ayşe Kulin çok iyi bir iş çıkarmış çok teşekkürler Türkan Saylan'ı tanıma fırsatı verdiğiniz için.

"bizden farklı olanı yargılamak" durumunun gerçek bir mahkeme tarafından en gerçekçi şekilde yapılışını anlatan kitap, zaten bir insan bundan daha fazla yargılanamaz diye düşündürdü bana. Aslında biraz düşününce o mahkemedeki savcı veya jüri üyelerinden herhangi biri her an biz de olabiliriz, oluyoruz. Özeleştiri.

Kitabı elinize aldığınızda sonuna kadar neler olduğunu merak ediyorsunuz. Hayatta kalmak için; arzu etmediğiniz şeyleri bir oyun uğruna yapmanın zorluğundan bahsetmesi ve sizide oyunun içine alması, kahramanımızın yerinde ben olsaydım ne yapardım düşüncesini içinizde uyandırıyor..

"Bin Muhteşem Güneş" okuyucuyu yakın tarih konusunda aydınlatırken, aynı zamanda Afganistan'daki kadınlar ve "kara" talihleri ile ilgili olarak "bu kadar da olmaz" dedirtiyor. Muhteşem bir hikaye, muhteşem bir anlatım ve muhteşem çeviri bulacaksınız bu kitapta. Şiddetle öneriyorum. En kısa zamanda alın ve okuyun...