E-Dergi

Gazali bu eserinde birçok konuya değinmiş.Bu kitabıyla insan davranışlarını dine göre şekillendirip, kendisine en faydalı olan hale getirmeye çalışmıştır. Dünyevi endişelerimiz karşısında nasıl bir tutum sergilemeliyiz veya bu endişeleri nasıl yok edebiliriz? Bunlardan etkilenmemek veya en az tesirle kurtulmak için neler yapabiliriz? Kendi nefsimizin bize hükmetmesine nasıl engel olabiliriz? Mevcut olan kötü hasletleri nasıl iyi hasletlerle değiştirebiliriz?gibi birçok mühim sorunun cevabını veriyor.Hayatı anlamlı kılabilmek ve doğru hedeflerle idame ettirebilmek için Kuran'ın rehber olduğu bir kılavuz gibidir. İbadetlerin ruhu gibi önemli konulara değinmiştir. Şekil ve hareketten ibaretmiş gibi görünen namazın, mali ibadet olan zekat ve haccın, bedeni ibadet olan orucun insan bedenine ve ruhuna olan tüm faydalarından bahsedilerek Allah'ın farz kıldığı ibadetlerin insan ve yaşam için ne kadar mühim, eksikliğinin ise ne kadar acı olduğunu göstermiştir.Herkesin okumasını tavsiye ederim.

Asaf Halet Çelebi'nin şiirlerinde Garip, İkinci Yeni, Divan şairlerinin etkisini görüyoruz. Çelebi, şiirin alışılmış kalıplarını kırarak daha çok serbest bir şekilde yazmıştır. Şiirlerinde müzikalite neredeyse yoktur. Çelebi, şiirin anlamına önem verse de, her kelimenin anlamına bakılmaması gerektiğini, bazı kelimeleri şiirde ahenk sağlaması için kullandığını belirtmiştir. Zaten şiiri kelimelerden oluşan bir tek kelime gibi görmektedir. Şiirlerinde konu oldukça geniştir. Mistisizm, tasavvuf, diğer dini inançlar, Mevlevilik, Budizm gibi birçok konuyu şiirinde işlemiştir. Şiirlerinde bol bol çağrışımlar ve yer yer sayıklamalar bulunmaktadır. Çelebi için şiiri evrensel bir boyutta yazdığını söylememiz yanlış olmaz. Kesinlikle okunması gereken bir şairdir.

İstanbul'un sahile çıkan sokaklarında martı sesleri eşliğinde yürüyelim seninle. Yüreklerimiz tutsun yüreklerimizi. Avuç içlerinde terleyen duyguların heyecanı ile koşalım deniz boyunca. Kendimizi verelim rüzgarın kokusuna, sertliğine...
Nefeslerimiz karışsın rüzgarın nefesine. Ve bakışlarımız bir olsun göz bebeklerinin derinliğinde. Şiir dediğimiz ...Bir elimizde umut bir elimizde sevda yürüyelim seninle İstanbul'da ... Şiirli insandan kötülük gelmez şiir insanının kalbi yumuşak gözü yaşlı geçer ömrü.Öyle insanları bekliyoruz bakalım .. gözü yaşlı dertli insan güzeldir.
Benden bir yaralı şiir kalmalı
Senden bir tebessüm bir de kırmızı... Çok güzel bir şiir kitabı...
Hayatın tüm yorgunluklarına verilen bir tenefüs gibiydi.. Mükemmeldi.

Şiir her zaman benim için çok özel ve ayrı bir yerdedir.Ama bazı şairler ve şiirleri vardır ki tam bu dersin o uçsuz bucaksız derin his seni öyle bir içine çeker kii ordan bidaha çıkmak istemezsin. Nurullah Gençin kitapları da tam olarak öyle..

“Kitap, bir anlamda bir zincirdir; insanı zincire vuran okumalardan söz edilmesi nedensiz değildir. Kitap bizi büyüler, tutsak eder, avucuna alır, yani üzerimizde güç uygular ve bizler bu tür bir zorunlu hakimiyeti zevkle kabulleniriz, çünkü bu keyifli bir iştir.”
Gezinti ve Diğer Öyküler’in artık baskısı var:)
Gezinti uzun bir öykü, diğerleri kısa öyküler ya da düz yazılar. Robert Walser’in anlatımı çok hoş. Atmosferi çok iyi yaratıyor ve abartıyı ustalıkla kullanıyor. Mizahını seviyorum. Gözlemleri, düşünceleri, insan portreleri var öykülerinde ve edebiyat. Dickens sevgisine bayıldım.