E-Dergi

Kitabı yerden yere vuranları anlamış değlim.Orhan Pamuk işini bilen zaten yazarlığı da sabah akşam çalışılan bir iş olarak gören bir yazar.Yazdıklarını çala kalem yazmıyor.Bu yüzden de kitabın edebiyat alanında başarısız olması gibi bir durumu yok bence.Beğenmeyenler anlamadıkları için beğenmemişlerdir.Popüler kültürün etkisi altında kalıp her önlerine gelen kitabı alırlarsa sonradan gerçekten özgün ve baştan aşağı başarılı bir post modernizim kokan kitabı böyle yerden yere vururlar.Bence çok yanlış.Orhan Pamuk ne yaptığını bilen fakat bence kullandığı tekniklere ağırlık veren başarılı bir yazar.

Benim Adım Kırmızı Orhan Pamuk'un bence en başarılı romanlarından biri.Akıcılığı,kullandığı uslup ve anlatıcı çokluğu romanı daha enteresan kılıyor.Romanda tüm canlı ve cansız varlıkların konuşması romandaki anlatıcı çokluğu içinde boğulmamızı aynı zamanda da konuyla ilgili olmayan bölümleri atlamamızı sağlıyor.Benim Adım Kırmızı esnekliğiyle ve tarihi yorulmuşluğuyla mükemmel bir eser.

Şehrin Aynaları Elif Şafak'ın Pinhan ve Mahremden sonra okuduğum 3. kitabı açıkçası diğer iki kitabından aldığım tadı alamadım.Dil kullanımında oldukça dikkatli fakat bir o kadar da kelime tekrarlarına yer verilmiş.Bu tekrarlar kitabı birazda olsa anlaşılmaz kılmış.Şehrin Aynaları sonuç itibariylede bir bütüne ulaşamamış.Kitap bitince aklınızda kalan soru işaretleriyle kala kalıyorsunuz ve acaba ne oldu bu kitapta diye soruyorsunuz kendinize.Belki Elif Şafak'ın da dediği gibi anlaşılmak istenmediği bir kitabıdır Şehrin Aynaları.

Pinhan kelime anlamıyla gizli demektir.Kitapta da başta Pinhan karakteri olmakla birlikte bir gizlilik ağır basıyor.Pinhan'ın esas üzerinde durduğu mevzu dünyada ve Pinhan da varolan ikibaşlılıktır.Doğadaki her şey bir amaç uğruna savaşır.Amacından sapan şey fazla yaşamaz ve yaşayamaz.Pinhan gerek bu yaşamamışlığı ele alır,gerek yaşanamamışlığı.Yer yer tüylerimizin ürperdiğini hissediceğiniz Pinhan bence Elif Şafak'ın en başarılı eserlerindendir.

Elif Şafak'ın da bir söyleşisinde dediği gibi Mahrem sinema eseri tadında bir roman.Romandaki şişman kadının iç dünyasına girdikçe hayatındaki en mahrem olayın hangisi olduğunu öğrendikçe kitabın esrarını daha da fazla çözüyoruz.Mahrem görmeye ve görülmeye dair bir kitap olduğundan ve bazen bize görememiş olmayı dilettiğinden çok başarılı.