Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Emre Kurt

çok okur, çok yazar, çok izler, çok gezer. şiirleri hiç yayınlanmamış dahası hiç yayınlamayı denenemiş bir şair, öyküleri hiç yayınlanmamış dahası hiç yayınlamayı denenemiş bir yazar, yolunu arayan, bulamayan ama çok güzel arayan biri. kitaba, müziğe ve filmlere sığınmış fırtınanın dinmesini bekleyen biri.

Emre Kurt Tarafından Yapılan Yorumlar

18.06.2024

fazla karmaşık ve detaylı geldi bana, sanırım biraz daha temellere inip sonrasında bu kitabı tekrar okumalıyım
“Bu yaptığın etik değil” veya “ahlak kalmadı” gibi ifadeler, çok sık duyduğumuz ve kullandığımız kavramlar. Ancak gerçek anlamda ahlak ve etik nedir? Neden bunlara ihtiyacımız var?

Öncelikle, bu kitabın bir giriş kitabı olup olmadığı konusunda emin değilim. Konulara aşina kişiler için belki bir giriş olabilir, ancak yoldan geçen kişiye sıfırdan anlatan bir kitap da diyemeyiz. Kitapta fazlaca kavram ve konsept bulunuyor. Eğer sıfırdan başlıyorsanız, sözlüğünüzü hazır tutmanızı tavsiye ederim.

Höffe’nin eseri, ahlak felsefesine dair temel konuları aşırı detaya inmeden (sıkmadan ve boğmadan), derli toplu bir çerçevede irdeleyen değerli bir kaynaktır. Aristoteles'ten beri var olan ahlak ve etik kavramlarını geniş açıdan, sistematik ve güncel bir şekilde ele alıyor.

Kant, John Stuart Mill, Hume gibi önemli filozofların görüşlerine yer verirken, Nietzsche gibi geleneğe karşı görüşleri de ifade etmekten geri kalmıyor. Bu açıdan baktığımızda, hem etiğin kendisini hem de eleştirilerini açıklama gayreti, okuyucuyu ahlak, değerler, erdemler, sosyal adalet, kişisel adalet, topluma ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklar alanında düşünmeye itiyor.

Hayatında etik veya ahlak kavramlarını en az bir kere kullanmış herkese okumalarını tavsiye ediyor, ötesine geçip bunu gerçek anlamda diliyorum.
Etienne de La Boetie'nin klasik denilen ancak benim yeni karşılaştığım eseri "Diktatöre Karşı: Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev", her ne kadar siyasi bir metin olarak değerlendirilebilecek olsa da, esasında, düşünce tarihinin derinliklerine inen bir eser. de La Boetie'nin güçlü ve etkileyici dili, okuyucuyu sorgulamaya ve düşünmeye teşvik ediyor. de La Boetie’nin etkileyici ifade tarzından mı yoksa benim ruh halim yüzünden mi bilemiyorum, fikirlerin altını çizerek, tekrar tekrar okuyarak ve hemen her sayfada uzun uzun düşünerek özümsemeye çalıştım. Yaklaşık 500 yıl önce yazılmış bir metnin, -belki talihsizce- günümüze bu kadar net uyarlanabilir olmasına hayli şaşırıyorum. Üstelik bu 500 yılda, gerek toplumsal, gerek ekonomik, gerek bilimsel düzlemde insanlığın ilerlemesi açısından müthiş bir gelişim görülmüş, bu süreçte Fransız İhtilali, Sanayi Devrimi ve iki Dünya Savaşı gibi sarsıcı olaylarla insanlığın olgulara ve kavramlara bakışı değişmişken… de La Boetie’nin zamansızlığı gerçekten hayranlık uyandırıcı.

Kitap, insanların neden otoriter rejimlere boyun eğme eğiliminde olduklarını anlamaya çalışıp bu yöndeki tespitlerini ortaya koyuyor. Hemen sonra, boyun eğenin otoriteye karşı çıkışının, baskıdan kurtuluşun anahtarını veriyor: itaatsizlik. de La Boetie insanların kendi zincirlerini nasıl özgür iradeleriyle kabul ettiklerini ve bu zincirlerden nasıl kurtulabileceklerini derinlemesine inceliyor. Sadece siyasi düşüncenin değil, aynı zamanda insan psikolojisinin de derinliklerine inmekte. La Boetie'nin argümanları, insanların neden ve nasıl otoriteye boyun eğdiğini incelerken, diktatörü, boyun eğenleri ve bu sistemden kazanç elde edenleri kendi bakış açısıyla inceleyip tartışıyor. "Diktatöre Karşı: Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev", sadece tarihsel bir metin değil, aynı zamanda günümüz dünyasında yaşanan otoriter eğilimlerle başa çıkabilmek için, otoriteye karşı durabilmek ya da durmak gerekliliğini anlamak için önemli, rehber olabilecek bir eser. Otoriteyi ve gücü sorgulayan herkesin kendisinden hareket edebileceği bir başucu kitabı.
14.06.2023

kısa bilgiler kitabı. derinlemesine bilgi aranmıyorsa kurcalanabilir. belli bir bilim altyapısı gerektiriyor.
14.06.2023

doyurucu, biraz özet gibi, felsefi altyapı varsa hatırlatma olarak okunabilir.