E-Dergi

İçerisinde birçok kanıt sunmasına rağmen gerçeklerle kendi fikirlerini birleştirmiş çoğu yerde yazar. Bu da acaba gerçekten öyle olabilir mi sorusuna yol açıyor. Bulguları olduğu gibi anlatsa içerisinde çok ilginç bilgiler var ama öznel bir aktarım seçilmiş. Kitabın çoğu yerinde halihazırda ispatlanmamış bilgiler, teoriler gerçekten olmuş gibi dolaylı olarak verilmiş ancak her şeye rağmen şu ana kadar bilmediğim, duymadığım birçok gizemli olayı, arkeolojik yeri, nesneyi anlattığı için alanında önde eserlerden biri bence. Okurken altını bol bol çizdiğim birçok yer olduğu gibi o anda merak edip araştırdığım birçok konu da oldu. Bir iki konuda ise metinde bahsedilen resimler verilmemiş ve kitapta varmış gibi metin aktarılmış bu da gözden kaçan bir nokta olmuş.

Bazılarını bildiğim bazılarını ise daha önce duymadığım gizemli olaylar, yerler, kişiler konusunda kısa, özetleyen bir kitap. 33 konudan Mesnevi 'yi de sayarsak 8 konuda daha önce bilgim yoktu denilebilir. Kitabın beğenmediğim yönü ise imla kuralları ve noktalama işaretleri konusunda bariz birçok hatasının olması ve gözden geçirme aşamasında bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmemesi.

Bir şeftali ağacı yüzlerce binlerce çiçek açar da neden şeftali vermez? Bir şeftali çekirdeği topraktan nasıl çıkar, ne mücadele verir? Hiç düşündünüz mü? Küçükler kadar büyüklerin de okuması gereken bir eser. Kısacık, küçücük bir öykü ancak bir ustanın elinden çıkan dünyaya mal olmuş unutulmaz bir eser.

Selçuklu Hükümdarı Alp Arslan ile oğlu Melikşah'ın hükümdarlık dönemlerini gözümüzde canlandıran, Bağdat halifesinin haksız bir olaya göz yumarak savaşı kapıya getirmesi ve Selçuklu hükümranlığını düşürmek isteyen halifenin vezirinin çevirdiği işler bu kitapta bir araya gelmiş. Okudukça aslında kitabın daha çok şey anlatmasını, daha uzun olmasını istiyorsunuz bir yandan da. Dönemin devlet ve teşkilat terimleri bolca kullanılmış o sebeple dili biraz ağır gibi gelebilir ancak kitabın arkasına bir sözlük eklenmiş ayrıca zaman zaman içindeki şiir, bilgi vb anlatmak için sayfalara da dipnotlar eklenmiş. Berzem'de ne olmuş, Câmi kimdir, başına neler gelmişin hikayesi. Selçuklu tarihine ilgi duyanların, tarihi roman okuyucularının, tarih öğrencilerinin okuması gereken bir eser. Tek kötü yanı hemen bitivermesi...

Fransa'da 13.yüzyılda Draguan psikoposluğu bölgesinde nehirde parçalanmış cesetler bulunur. Cesetlerin kim olduğunu, nereden geldiklerini öğrenmek ve araştırmak isteyen iki din adamı ucu papaya kadar uzanan büyük bir komployu açığa çıkarırlar. Dan Brown'un Fransız yapımı gibi. Ama karakterlerin adları galiba Fransızca olduğu için okumakta ve anlamlandırmakta biraz sıkıntılı. "Chretiennotte Paquin, Aymard Du Grand-Cellier" vb. gibi. Yazar mahkeme kayıtlarından yola çıkarak (enginizisyon mahkemesi) bize tarihin karanlık bir devrinde yaşanmış bu gizli olayı geriye dönük bir biçimde anlatıyor. 13. Cemaat, adı gibi gizli kalmış, soyutlanmış, dünyayla ilişkisi kesilmiş bir köyden bahsediyor. Psikoposluk bölgesinde 12 cemaat yer almaktadır, 13. Cemaati ise ne kimse duymuş ne de görmüştür. Terkedilmiş bir köy olan Heurteloup'un gizemini ve kurulan büyük komployu rahip Henno Gui ortaya çıkaracaktır. Diğer yandan efendisi Haquin'in ölümüyle Paris'e gitme kararı alan ve yanında efendisinin cesedini götüren rahip Chuquet amacına ulaşabilecek midir? Rahibin başına gelen olaylar onun bu büyük komployu öğrenmesini sağlamıştır ancak sorun bunu kime anlatacak ve kimi ikna edecektir. Efendisi Haquin'in geçmişteki hayatının bu olaylarla bağlantısı nedir? Neden hayatı hakkında hiçbir bilgi ortada bulunmamaktadır? İsimlerin okunması ve anlamlandırılması zor olsa da bir süre sonra göz aşinalığından kolay okunan bir roman. Tarihsel gizem havasına bürünmüş ve okuyucuyu sonunda ne olacak acaba, tüm bu yaşananların nedeni ne gibi sorulara yönelten bir roman.