Toplam yorum: 3.087.213
Bu ayki yorum: 6.900

E-Dergi

Seniha Safa Tarafından Yapılan Yorumlar

23.05.2024

Millî Duruş, daha önce de müstear isimle aynı türde yazılarını yayımlayan bir köşe yazarının, köşe yazılarının derlenmiş hâli. GençGazete’de yayımlanan bu yazılarda ülkenin güncel problemleri üzerinde duruluyor. Yerli millî olarak tanımlayan bir öğretmen tarafından kaleme alınan yazılarda cesur söylemler var. Ülkenin başından geçen nice büyük problemler ana eksen. 15 Temmuz Darbe Girişimi, Gezi olayları, 28 Şubat, PKK-DEAŞ gibi birçok merkez var yazılarda. Hepsinin karşısında tek bir duruş: Müslüman Türk duruşu. 15 Temmuz Darbe Girişimi ve Fethullahçı Terör Örgütü, yazarı hayli meşgul ediyor. Meşgul olmak gerekir elbette. Üzerinden nice zaman geçse de etkileri sürüyor. Yurtlarından sınav sorularına varana, her şey köşe yazılarına konu olmuş. A bir de Batı özentisi, ne gelirse Batı’dan gelsinciler varmış. Ülkenin hiçbir şeyini beğenmez, her şeyini küçük görür tipler. E var tabii toplumda neler var… Onlara da Batıkafalı diyor. Okursanız her şeyden çok bu ifadeyle karşılaşacaksınız.
23.05.2024

Hassas insanlara dokunmak için yazılmış şiirlerden oluşan bir kitap. İlk cümle şu: “Ben hayatın tam ortasındayım ne gecedeyim ne gündüzdeyim, ben tan ağartısıyım.” Bu cümleden sonra aslında karanlığın aydığı zaman parçasının kendisi olduğunu söyleyen şiirler okumayı diledim. Beklentimin boşa çıkmadığını söylemek isterim. İran şiirinin de etkisini gördüğüm şiirler klasik değil modern tarzda yazılmış. Şair Farsçayı seviyor, belli ediyor. Şiirlerin arasında tırnak içindeki ifadeler de keyif veriyor. Merkezde şairin kendisi var. Birçok şairin yaptığını yapmış. Ama yanında, kendi ifadesiyle görülmeyenleri, sesi duyulmayanları, hayatta sesi kısılmışları, cahiller tarafından ezilenleri ve ruhu yorulmuşları desteklemek için yazmış. Yazdıklarının dünyanın herhangi bir köşesindeki kalbi yaralı birine, umut isteyene, sevgiyi bulana ve bulma yolunda olana şifa olmasını istiyor şair. Umutsuzluk okunuyor ama umut da var. Şifa da burasında sanıyorum. Umut ve güzel duygular ağırlıkta çünkü.
16.05.2024

Dünyaya bir daha gelse yine öğretmenlik yaparım diyen bir muallimin hayatını, eserlerini, anlayışlarını derleyen bir eser. Birçok öğretmene ışık tutacak bakış açıları var. Mâhir İz, insanın toplum halinde ve insanlara faydalı olarak yaşaması gerektiğini savunmuş ve kendisi de bunun gereğine uygun bir hayat sürmüştür. Dine göre yaşayışı önemsemiş, zekâtın gereğini yerine getirmeye gayret etmiş hem de maaşının ilk günü verirmiş zekâtını. İnançları doğrultusunda yaşayan, sekseninde bile mevzu muallimlik olunca on sekizlik delikanlıya dönüşüveren biri. Hayatını ilk defa okudum. Hem öğrencilerine hem de çevresine karşı cömert davranmış. Zevkleri olan, kılığına kıyafetine dönem şartlarında dahi dikkat eden, yardımsever ve nazik biri. Öğrencileri ona İstanbul Beyefendisi derlermiş… Ömrünün sonlarına kadar bir yaygın eğitim hizmeti denilebilecek sohbet faaliyetlerinde bulunmuş. Eğitim için mekân önemli değil, öğretmen ve öğrencinin olduğu her yer eğitim yeridir, diyen bir hoca.
16.05.2024

Kitap, vatan için yaşayan bir askerin askerliğe başlaması, hatta daha öncesinden, anne karnındayken annesinin karnına bir askerin dokunmasından başlayarak bugünkü görevine kadar biriken anılardan oluşuyor. Her vatansever gencin hayatında asker olmak istediği bir dönem olmuştur. Bunu tutku hâline getirenler bu yolda devam ederler. Fakat aşmaları gereken birçok engel vardır. Engel diyorum çünkü okuduğum kadarıyla sınavları, yaşadıkları hiç kolay değil. Sadece fiziksel değil zihinsel olarak da sınanacak asker adayları. Psikolojik olarak süreç öncesinde de süreç boyunca da oldukça zorlanacaklarını bilmeleri gerekir. En yakın arkadaşın veya aralarından bir askerin şehit olması var, en acısı, en dayanılmazı bu. Vatanı her şeyin üstünde tutmayan bu acıya maalesef katlanamaz. Anıları okurken derinden hissettim. Sanki gördüm askerlik sürecini. Anı okumak iyidir… Şehitlere rahmet dilemekten geri durmuyor yazar, ara ara. Vatan sağ olsun diyelim biz de. Vatanı için savaşanlardan Allah razı olsun.
25.04.2024

Çıkmaz Sokak Sohbetleri, okuduğu okula seneler sonra idealist bir öğretmen olarak dönen yazarın anıları ve şiirlerinden oluşan tatlı sohbet havasında bir kitap. Okurken sıkılmak bir yana herkes kendi çocukluğundan bir parça bulacağını düşünerek okuyacaktır. Beden eğitimi ve spor öğretmeninin seksenlerde çocukluğunu, doksanlarda gençliğini geçirdiğini görüyoruz. Her ne kadar zor zamanlar yaşansa da “yaşadım” diyebilmeye değer bir dünya olduğunu gösteriyor. Bu bir kişisel gelişim kitabı değil. Anılar kitabı. Aralara kendi yazdığı şiirleri dahil etmiş yazar. Zile’de öğretmenlik yapıyor ve bunun etkisiyle yöresel sözcüklerle tatlandırılmış bir üslubu var. Çay, kahve eşliğinde okumalık. İdeallerini gerçekleştirme yolunda önüne çıkan birçok engel olacak elbette ama engellerle başa çıkmak imkânsız değil. Aşılmıyorsa görmezden gelinerek omza yük olmasından kaçınılabilir. Kaldı ki ders hareketsiz durulacak bir ders değil. Beden eğitimi… Okuru bol olsun.