E-Dergi

Hak yolu bilmek kadar o yola girmek, o yolda ilerlemek ve istikameti bozmamak da önemlidir. İstikametin bozulması insanı hiç istemediği bambaşka yerlere götürebilir. O nedenle müslüman iman etme kadar onu koruma ve yenilemeye de önem vermelidir. Said Nursi'nin dediği gibi bu zamanda ehl-i İslâmın en mühim
tehlikesi, fen ve felsefeden gelen bir dalâletle kalblerin bozulması ve imanın zedelenmesidir. Bunun çare-i yegânesi
nurdur, nur göstermektir ki, kalbler ıslah olsun, imanlar kurtulsun....

Dünya bir kör kuyu, kaybolup gider insan
Çıkmaz sokak gibidir onda, "mutluluk arayışı"

Yaratılıştan gelen her "değer" bir armağan
Yeter ki görebilsin bir kuşu, bir nakışı

Bin kusurlu nefsini mükemmel sanan insan
"Zaaflar" deryasında kaybetmiştir bakışı

Halbuki "yardımcılar" gönderdi hep yaratan
İnsansa başıboşluk sandı süreli sınanışı

Hep daha fazlasını "gaye" diye anlayan
İnişsiz sandı neden? Bu garip tırmanışı

Yeni "düzen"ler kurdu, gözardı oldu iman
Bir kurtuluş sandı oysa bu büyük aldanışı

"Niyet, iman ve amel" gizli hazinelerdi
O ise biriktirdi kum, kil ve çakıl taşı

Gayretini "batı düşüncesi" diye bir çöpe attı
Faydalı sandı faiz gibi yalancı bir artışı

"İslâm düşüncesi"ni zihninde susuz bıraktı
Onu kurtarır sandı bu kurumuş kamışı

"Alışkanlıklar" adında yeni bir din türedi
İhmal edilmez oldu en ufak davranışı


....

Bülent Karasu