E-Dergi

Bu kitapta okuduklarima inanamadim. New York metrosunun altinda yasayan binlerce insanin hikayesi gercekten inanilmaz. Metronun altinda resmen komunler olusmus. Bazi komunler disaridaki ulaklari araciligiyla yiyecek-icecek temin ederken bazi komunler metro tavsanlari ile besleniyorlar. New York polisinde sadece metrodaki insanlardan sorumlu 300 kisilik bir birim oldugunu da bu kitaptan ogrendim. Komunlerde insanlar ailecek cocuklariyla yasiyorlar. Buhar borularindan banyo icin sicak su temin edip yikaniyorlar. Bazilarinda kutuphane bile var. Yazar gercekten cok buyuk cesaret ornegi gostermis. Metro halki arasinda taninan ve korkulan bir kisiyi rehber edinerek girmedik yer birakmiyor, cinayetlere tanik oluyor hatta kendisi bile olumun esiginden donuyor en sonunda. Medeniyet ornegi olarak bize sunulan ABD'deki farkli yasam ornekleri sasirtiyor. Herkese bu ilginc kitabi tavsiye ederim.

Son zamanlarda okudugum en ilginc kitaplardan biri. Suclularin antropometrik siniflandirmasini yaparak cinayetlerin cozulmesini kolaylastiran Bertillonage yontemini bulan 1890'larin Paris emniyetinde olay yeri fotografcisi olan Bertillon tarafindan cekilen cinayet fotograflarinin uzerine, yazar tarafindan gercek oykuleri arastirilan cinayetlerin biraz kurgu katilarak oykusellestirilmesiyle olusturulmus harika bir kitap. Kitapta cok ilginc cinayetler var ve bu cinayetlerin oykuleri ile beraber gercek kurbanlari olu resimleri de kullanildigi icin son derece ilginc olmus. Cinayet hikayeleri arasinda tarihte parmak izi kullanilarak cozulmus ilk cinayetin hikayesi de var. Kesinlikle tavsiye ederim.

Orhan Kemal'in bundan 30 yil oncesinin Istanbul'unu resmettigi gercek insan oykuleri. Koyden kente goc oykulerinin yogun oldugu ozellikle Istanbul'un aldigi gocler ile nufusunun hizli artisi ile olusan kentli-koylu siniflarinin iliskileri ve donemin sorunlari cok iyi irdelenmis. Gercek oykulerde tarimsal uretimin nufus ile ayni oranda artmamasi nedeniyle kirsal kesimde baslayan parcalanma hikayeleri ve surekli icten ice bir sistem elestirisi goze carpiyor. Tabii ki Orhan Kemal'in o essiz halkin icinden halka bakis acisi ve diliyle. Kesinlikle tavsiye ederim.

Icerisinde cok sayida korku oykusu bulunuyor ancak yalnizca 3 tanesini dikkate deger buldum. Ikisi zaten "Sapik" adli korku klasiginin de yaraticisi olan yazara ait. Ilgi cekici hikayelerin konulari soyle: 22. yuzyilda insanlarin biyomekanik kopyalari vardir, insanlar ve bu robotlarla olan iliskiler cercevesinde bir kurgu. Isterik bir yasli kadinin issiz bir yerde tuzaga dusurdugu gence cektirdigi korku. Ve bir de tam bir alacakaranlik hikayesi olan, bir gun evinde kutular arasinda dogaclama muziklerin bulundugu bir kaset bulan adamin kasetin sahibini aramasi ile gelisen hikaye. Bu ucu disinda klasik kurt adam ve dracula oykuleri mevcut ve pek kitaba girmeye degmemis acikcasi. Bos zamaniniz varsa okuyun derim.

Kitabin ilk bolumlerinde Hitler'in dogdugu sartlar, cevresindekilerin gozuyle Hitler, kendine bakisiyla Hitler ve en son da uzman psikanalist gozuyle Hitler incelenmis. Savas sirasinda Hitler'i tanimak amaciyla gizli servis uzmanlarinin hazirladigi rapora dayanan kitabin son bolumunde Hitler'in butun gecmisini ve soylemlerini icerecek sekilde oyle bir psikanaliz yapilmis ki satiri satirina hak veriyor ve okurken bu sonuclara nasil ulasilabildigine sasiriyorsunuz. Inanilmaz etkileyici somut bir Freud'cu psikanaliz ornegi goruyorsunuz. Kesinlikle tavsiye ederim. Belki cevrenizdekileri daha iyi tanimakta bile faydali olabilir :)