E-Dergi

"Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır." sözünden yola çıkarak okuduğum ve her Türk gencinin de en az 1 defa mutlaka ama mutlaka okuması gerektiğini düşündüğüm müthiş bir kaynak. Tarihi, bizzat yapan kişinin kaleminden okumak o dönemi çok daha iyi anlamanızı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Ne demişler, geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez. Okuyun, okutturun.

Bilimkurgu alanının Shakespeare'i olarak tanımlanan yazar H.G. Wells'in sadece bilimkurgu değil aynı zamanda psikoloji alanında da bilgili biri olduğunu gördüğümüz bu eserde, ana karakterimiz insanoğlunun çıkarcılığını, vurdumduymazlığını, bencilliğini ve daha saymakla bitmeyecek bir çok kötü yanını kendisinde barındırıyor. İstedikleri gerçekleşmeyince bir çocuk gibi saldırganlaşan ana karakterimizin, görünmezlikten beklediği çıkarları sağlayamaması ve sonrasında çevresine, insanlara verdiği zararı, insanlara karşı duymaya başladığı haksız nefreti konu alan bu roman akıcı ve sonraki bölümde acaba ne olacak dedirten bir roman. Ben yoğun bir dönemde olduğum için okumam biraz uzun sürdü ama bilimkurgu severlerin bir çırpıda bitireceğini düşündüğüm hoş bir eser. Tavsiye ederim.

Türk tarihinin baş yapıt bir aşk romanı diyebilirim ben kendimce. Hayatta yapılan yanlışların bir insani nasıl sessiz ve yavaş yavaş öldürdüğünü, küçük bir kaçamağın nasıl dönülmez bir yola dönüşebildiğini romanın her sayfasını çevirdiğimizde hissettiğimiz Bihter'in acısı sayesinde anlıyoruz. Yazarın yazarken neler hissettiğini neler yasadığını çok merak ediyorum.

‘’Dünyayı Sarsan On gün’’ Amerikalı gazeteci John Reed’in gözünden belgesel niteliğinde bir eser. Her yanıyla iktidarın geçici hükümetten Bolşeviklere geçişini konu alıyor. Burada 10 günde iktidar değişir mi derseniz? Evet iyi yönetilemeyen, savaş sorununu gideremeyen, enflasyonla boğuşan bir halk sırtındaki kamburdan her şeye rağmen kurtulmaya çalışır. Ve burada da onu görüyoruz. Objektif bir eser okumak istiyorsanız, iyi bir kitap.

Şu ana kadar beğenmediğim tek bir kitabı bile olmadı yazarın, hayranlığım her kitapta 3-5 kat daha artıyor. Bu kitapta da İnsanlık tarihindeki o kritik anlara hani o olmasaydı bu olmazdı denilen olaylara ışık tutmuş Zweig. Her öyküyü bitirdikten sonra o konu ile alakalı araştırma yapmanızı öneririm daha akılda kalıcı oluyor ve kitabın tadı asıl böyle çıkıyor, daha şaşırtıcı sonuçlar elde ediyorsunuz tam anlamıyla araştırma-inceleme kitabı. Beğenmeyenlerin bunu normal bir roman beklentisi içerisinde olup okudukları için beğenmediklerini düşünüyorum. Herkesin bu içinde olan belli başlı olayları bilmesi gerektiğini düşünüyorum, genel kültür açısından.