E-Dergi

Mükemmel başlayan ama hüsranla biten bir kitap. İlk hikayesini aşırı beğendim çok yaratıcı ve sürükleyiciydi. Ama hikayenin bittiğini anlamadım açıkçası ve sonrasında gelen yazarın o müthiş konuşmasını dikkatli, anlayarak okuyamadım. Konuşmadan sonra gelen hikayeyi yarım yamalak anladım ve kitabın iki hikaye, bir konuşma, bir röportajdan oluştuğunu bu kısımda fark ettim. Neyse. Sondaki röportaj da pek akıcı gelmedi. Hatta itiraf etmek gerekirse atlayarak okudum bile diyebilirim. Kopuk kopuk, anlaşılması güç bir kitap ve tekrar okunmayı istiyor.

Hâlâ kitaplığımda sakladığım her yönüyle sahaflık bir dergi.

Flora Banks ileriye dönük amnezi hastasıdır. Bir şeyleri zihninde birkaç saat tutabiliyor. Ama bir gün bir anısını unutmadığını anlıyor. Bununla beraber bir maceraya çıkıyor. Tek başına Svalbard’a gidiyor. Bu arada toksik aile ve arkadaşları var. Onun bakış açısıyla okuduğumuz için onu çok iyi anlayabiliyoruz. Kitabın sonuna kadar gizemli olan olaylar vardı ve sonunda çözüldü. Flora ağladığında ben de duygusallaştım. Ama onun ne kadar cesur biri olduğunu çok iyi anladım!
Başta sıkıcı gelse de çok güzel, duygusal ve hüzünlü bir kitap. Herkes sevmeyebilir ve sevmeme nedenlerini tahmin edebilirim.
Kitabın arka kapak yazısına göre gençlik-aşk kitabı olacağını sandım ama hiç öyle değildi. Flora’nın abisini daha çok görmek isterdim.

Kitap gezegene çarpmak üzere olan asteroitin dünyanın sonunu getirmesinden önceki 1 hafta içerisinde 3 tane karakterin kalan son vakitlerini değerlendirme şekillerini anlatıyor. Kitap içerisinde yazar gerçekleşecek bu felakete farklı bir bakış açısı ile yaklaşmış: Bu yıkımın nasıl önlenebileceği değil, kalan sürenin nasıl geçirilmesi gerektiği üzerinde durmuş. Üç karakterin bir ömür görmezden geldiği gerçekler ile kısıtlı zaman aralığında yüzleşmeleri, kendilerini keşfetmeleri beni çok etkiledi. Kitapla ilgili bilmeniz gereken en önemli şey, karakterlerin kitap içerisinde yolları kesişmiyor ve biz kitap içerisinde aynı olayın farklı karakterlerin hayatındaki farklı etkilerini okuyoruz. Beni duygulandıran, gülümseten; özgün bir kurguya sahip olduğunu düşündüğüm ve herkes tarafından beğenileceğini iddia edemediğim ama şans verilmeyi hak ettiğini düşündüğüm bir kitap.

Konusu, alışılagelmiş roman konularından biraz farklı olarak, iki farklı dönemde yaşamış iki motosikletli hız tutkununun hikayesini anlatıyor. Daha çok odaklanılan kısım 1970'lerin New York'u. Sanatla motosiklet tutkusunu birleştirmek için New York'a yerleşen 20'li yaşlarındaki bir kızın çevresinde gelişen olaylara yer veriliyor. Farklı konularda kitap arıyorsanız, kafa dağıtıcı, rahatlatıcı bir kitap.