E-Dergi

hayatımda tek seferde bitirdiğim ilk kitap. sürükleyici, güzel bir aşk hikayesi. hikaye tanıdık, osmanlı, ermeni tehciri, ortadoğu problemi gibi bize aşina konular var. kesinlikle amin maalouf'a hayran bıraktırmıştır bu kitap, daha önceden yüzüncü ad ve semerkant'ı okuyan birisi olarak. yazarın klasik uslubundan kaçmamış pek; seyahat eden, maceradan maceraya koşan, kilit tarihi kişiliklerden de bir tutam serpiştiren bir anlatım.

kitabin 96. sayfası, son cümlesi, kitabı okuyanların yıllar sonra bile unutamadığı cümledir ve o anı herkes yaşamıştır kitapta. Amin Maalouf isminin büyüklüğünü benim açımdan tasdiklemiştir bu kitap.

sıradan tarih kitaplarının dışında. belli bir sıraya ya da olaya bağımlı kalmıyor. sohbet havasında.

bu kitapta ilber hoca, tanzimat dönemindeki devlet adamlarının
çalışmalarını, bunlara nelerin sebep olduğu ve sonucunda cumhuriyete kadar
uzanan bir dinamizmin yaşandığını, aynı tarihi safhaları osmanlı''dan bir
yüzyıl önce yaşayan rusya ile karşılaştırmalı olarak aktarmaktadır.

imparatorluğun en uzun yüzyılında, ikinci abdulhamid''in damgasını vurduğu
gerçektir, ancak kitapta çok sözü geçmemektedir. çünkü ilber hoca bu
kitabında yaşanan gelişimi hanedan üzerinden değil, o dönemde oluşan
bürokrasi üzerinden aktarmaktadir. bu noktada inceleyecek olursak, timaş
yayınlarından çıkan bu 27.baskının kapağı başarısız şahsımca. padişahların
pek geçmediği bir eserde onları tasvir eden resimler bulunması içeriğe ters
düşmektedir.

cumhuriyet devrimini yapabilecek kadroların ne denli bir geçmişe sahip
olduğunu anlamamızda faydalı bir eser.