E-Dergi

Yazarın anlatımı dağınık, kronolojik bir düzen yok ve bazen bu dağınıklık, olgular arasında bütünlük kurmak noktasında okuyucuyu zorluyor. Fakat ben Bizans tarihi için bir başlangıç teşkil etmesi sebebiyle okumuştum, faydası olmadı değil.

Eğer Başkurt, Tatar veya genel olarak Deşt-i Kıpçak bölgesi tarihine ilginiz varsa kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. İçerisindeki malûmatı bulabileceğiniz başka bir Türkçe eser yok diye düşünüyorum şu an için.

Aliya İzzetbegoviç çok sevdiğim bir isimdir, mekânı cennet olsun. Fakat bu eserini, diğer bazı eserlerine göre daha yüzeysel buldum. Özgürlüğe Kaçışım'da hissettiğim güzel duygulardan çok uzaktaydı bence bu eserin barındırdığı hisler. Güzel bir eser elbette ancak kitapta Aliya'nın ortaya koyduğu fikirler bugünün Türkiye'sinde muhafazakâr cenahta çok ezberleşmiş olduğu için kitabı okurken bir "Özgürlüğe Kaçışım"ın lezzetini alamadım; kitap beni farklı yerlere götürmedi. Tabii ki burada Aliya İzzetbegoviç'e haksızlık etmemek gerekir, zira bu kitap zannediyorsam 1969'da yayınlandı. Elli yıl içerisinde bazı fikirlerin ezbere kalıplar hâline gelmesi, o fikirlerin sahibine zarar vermez diye düşünüyorum.

Eserin içerisindeki tasvirler okumaya değer. Ayrıca yalnız Moğollara değil, diğer pek çok millet ve coğrafyaya dair tasvir ve bilgiler de yer almakta. Tercümesini ise beğendim. Orta Çağ'ın Moğol-Avrupalı bakış açılarını mukayese edebileceğiniz bir güzel bir eser.