E-Dergi

Hayatımda en çok sevdiğim ve en çok etkilendiğim kitap... Kızımın adını Ilay oğlumun adını Arif koymalıyım dememe neden olan kitap. Son cümleleri hafızama kazınan ve çok değer verdiğim insanlara hediye ettiğim benim için en değerli kitap. Yazarıyla tanışma onuruna erdiğim için mutlu olduğum ve defalarca okunan kitap...
Okuyun ve okutun...
Kitaptaki etkileyici cümlelerden biri:
"Yağmur onun kokusu değil miydi? Elbette onu da getirecekti..."

Herkesin okuyabileceği psikolojiye merakı olanları daha da çekecek iyi bir kitap. Anlatımı sade ve akıcı. Bazı tıp terimleri okuyucuyu rahatsız edebilir belki ama aşk romanı değil sonuçta:) Tereddüt etmeyin okuyun derim.

Müslümanlar şeytanla işbirliği yapar, Hristiyanlar saf ve temizce dinini yaşar diye özetlenebilecek düşünce temelinde yazılan kitap. Büyük bir heyecanla başladığınız kitabın sonuna doğru olayların basitleştiğini, saçma bir sebebe bağlandığını görüyorsunuz. Açıklanmasını beklediğiniz hiçbir şey açıklanmıyor. Yazar edebi kaygıdan uzak, okuyucunun beklentisini karşılamayı dert etmeden, papa ve Hristiyanlığı övmek üzerine kurgulamış romanını. Sürükleyici anlatımı,uyandırdığı merak kitabı bitirmemizi sağlıyor ama bittiğinde ne yazık ki bir sürü soru işareti kalıyor: Babası haçı nereden buldu, o haçın anlamı neydi, 1971'de kutuyu bulan küçük çocuk nasıl o hale geldi, o kutu neden oradaydı, cinnet geçiren çocuk neden emirlere itaat edememişti..... Bu sebeple kurgusunu çok zayıf bulduğum, zaman harcamaya değmeyen bir kitap...